12 Mart 2009 Perşembe

Enfessss

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
MEKSİKA USULÜ MEYVE KOKTEYLİ

1 1/2 bardak buz 
1 bardak karpuz, çekirdekleri çıkarılmış, küp doğranmış 
1 bardak kırmızı üzüm, yarıya bölünmüş, çekirdekleri çıkarılmış 
1/2 bardak limon suyu 
1/4 bardak şeker 
2 bardak soğuk su 

Hazırlanışı:
Tüm malzemeyi blendırda pütür kalmayacak şekilde karıştırın. İnce bir süzgeçten geçirip soğutun. Servis etmeden önce iyice karıştırın. 

FESLEĞENLİ NEKTAR SUYU 

1 bardak limon suyu 
1 demet fesleğen 
1/2 bardak şeker 
2 büyük nektar 
3 bardak su 

Hazırlanışı:
Nektarlardan birini irice doğrayın, diğerini ince ince dilimleyin. Küçük bir tencerede 2 1/2 bardak su, fesleğen, irice doğranmış nektar ve şekeri karıştırarak kaynatın. Kısık ateşte 5 dakika demlendirin. Soğutun, meyve parçalarını ezmeye çalışarak süzgeçten geçirin. Kalan suyu, nektarı, limon suyunu ilave edin. Soğutulmuş 
bardaklara boşaltarak limon dilimleriyle süsleyin. 
MUZ PÜRESİ

Bir bardak için:
1'er adet muz,
3 cl şeftali suyu 

Hazırlanışı:
Muz ve şeftaliyi iri iri doğrayın. Meyveleri ve şeftali suyunu blenderden geçirerek püre haline getirin. 

PORTAKAL BAHÇESİ

Bir bardak için:
50 gr mango
50 gr şeftali
50 ml portakal suyu
100 ml soğuk yağsız süt
1 yemek kaşığı kefir

Hazırlanışı:
Mango, şeftali, portakal suyu, süt ve kefiri blender yardımıyla püre haline getirin. İsterseniz buzla 
tüketebilirsiniz.
_____________

MEYVE -SEBZE SULARI NE SAĞLIYOR?

Gün içinde tüketeceğiniz 2 bardak taze meyve ya da sebze suyu, günlük vitamin ve mineral gereksinimizin önemli bir bölümünü karşılıyor. Ancak, özellikle diyabet, damar sertliği ya da obezite sorunu yaşıyorsanız günde bir bardaktan fazla tüketmeyin. 
Portakal suyu bağışıklığı artırıyor
Portakal suyu adeta bir C vitamini deposu. Bir bardak saf portakal suyu (200 ml), önerilen günlük C vitamini gereksiniminin yaklaşık yüzde 90'ını tek başına karşılıyor. C vitamini özellikle gribal enfeksiyonlara karşı son derece etkili. Çünkü, bu vitamin bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Portakal suyu ayrıca, B vitamini, A provitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyum içeriyor. Portakal suyunda bulunan flovanoidler, C vitaminiyle birlikte, bağışıklığı artırıyor ve kan damarlarını güçlendiriyor. Yapılan araştırmalara göre; günde içeceğiniz üç bardak portakal suyu, kandaki iyi kolesterol oranını artırıyor. Portakalda bulunan folik asit sakat doğum riskini azaltıyor. Lifler ise sindirim sistemini düzenliyor, bazı kanser türlerine ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor. 
Domates suyu kanserden koruyor
Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar, düzenli içilen domates suyunun kanser ve kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının oluşma riskini önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koyuyor. İçeriğindeki likopen ise kanda bulunan ve kansere yol açan serbest radikallere karşı en bilinen silahımız. Son yıllarda yapılan araştırmalar, likopenin prostat kanseri riskini azaltmada da etkili olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, her gün içilen iki bardak domates suyunun kolesterolü düşürdüğünü belirtiyor. Domates suyu ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, sinir sistemi için gerekli olan folik asit, gergin cilt ve güçlü saçlar içinse B vitamini içeriyor. 
Elma suyu kalbi koruyor
Elma suyu, quercetin adı verilen bazı bitki besinlerini içeriyor. Yapılan araştırmalara göre, güçlü bir antioksidan olan bu maddeler, kolesterolü düşürüyor, kalp hastalıkları ve akciğer kanseri riskini azaltıyor. Elma, sağlıklı bir yaşam için gerekli olan bileşenlerin pek çoğunu içeriyor. Yüzlerce insan üzerinde yapılan incelemeler, her gün düzenli olarak elma yiyen veya elma suyu içen kişilerin daha sağlıklı ve daha iyi çalışan akciğerlere sahip olduklarını belirlemiş. Elma suyu aynı zamanda felç olma riskini de azaltıyor. 
Havuç suyu gözler için şart
Havuç suyunda bol miktarda potasyum, magnezyum ve az miktarda kalsiyum bulunuyor. Havuç suyu, aynı zamanda beta - karoten ve vücudun A vitaminine çevirdiği diğer karotenoidler açısından da çok zengin. A vitamini, gece görüşünü artırıyor ve yaşa bağlı olarak gelişen katarakt riskini azaltıyor. Karotenoidlerin antioksidan özelliği de, akciğer, mesane ve mide kanseri riskini düşürüyor.
Greyfurt suyu kansere karşı
Greyfurt suyu zengin bir C vitamini kaynağı. Öyle ki, sadece bir bardak greyfurt suyunda günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 120'si bulunuyor. Greyfurt, aynı zamanda zengin bir beta - karoten kaynağı. Bilindiği gibi beta - karoten, kanser riskini azaltan güçlü bir antioksidan.
Ananas suyu yaralara birebir
Ananas, C vitaminini ve manganezin yanı sıra, bromelain enzimi de içeriyor. Bromelain, sindirim sistemine yardımcı oluyor, yaralanmış dokuların ve çürüklerin iyileşmesini hızlandırıyor. Ayrıca alerjilere ve kireçlenmelere karşı vücudu koruyucu rol oynuyor. Bazı çalışmalarda bromelainin anjin, astım ve bronşitin olumsuz etkilerini azalttığı da saptanmış.

Yeni Kokteyller

TAZE VE ENERJİK (Sabah yorgunluğundan kurtulun)
Güne enerjik ve neşeli başlamanız için, size, güneşin rengini alan meyve kokteyllerini tavsiye ediyoruz. Sarı ile oranj renginin ahenkli dansı, vücudunuzda adeta doping etkisi yaratacak. Üstelik bu kokteyller hem çok lezzetli, hem de çok sağlıklı!

GÜNEŞ ÖPÜCÜĞÜ
400 ml için: 1 / 2 papaya (yaklaşık 120 gr), 1 / 2 küçük muz (yaklaşık 50 gr), 4 yemek kaşığı portakal suyu ve 150 ml sütü mikser yardımıyla püre haline getirin. Meyve kokteylini, kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. İsterseniz üzerine biraz susam da serpebilirsiniz.

Kişi başına: 150 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


ENERJİ ZAMANI
400 ml için: 1 adet limonu yıkadıktan sonra dörde bölün. Limon parçalarını bir havan yardımıyla ezin. 150 gr, iri zar şeklinde doğranmış ananas ve az miktarda soğuk limonlu çayı ve 250 ml ananas suyunu ilave edin. Karıştırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 230 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


MANGO DANSI
400 ml için: 1/2 adet mangoyu (yaklaşık 100 gr) küçük küçük doğradıktan sonra mikser yardımıyla püre haline getirin. Ardından, diğer tarafta hazırladığınız 200 ml portakal suyuyla karıştırın. İri öğütülmüş 1 yemek kaşığı zencefil ve 1 / 2 adet küçük küçük doğranmış kırmızı biberi ezerek suyunu çıkarın. Bu karışımı da meyve suyuna ilave edin. Meyve kokteylini 1 yemek kaşığı balla tatlandırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 130 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

TATLI VE HAFİF (Stresten arının)
Pembe ve kırmızının cazibesi sadece göz zevkinizin yanı sıra canlanmanızı da sağlıyor. C vitamini içeren meyve kokteylleri 
bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, serbest radikallerle de savaşıyor. Üstelik, süt ya da kefir gibi basit malzemelerle!

KİRAZ ŞOVU
400 ml için: 70 gr kirazı yıkadıktan sonra çekirdeklerini çıkarın. 50 gr kiraz, 300 ml kefir, 4 yemek kaşığı kiraz şurubu ve 2 yemek kaşığı limon suyunu mikserle karıştırarak püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Meyve kokteylini kirazla süsleyerek servis yapın.

Kişi başına: 290 kalori, 10 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika
 
ÇİLEK PÜRESİ
400 ml için: 150 gr çileği yıkadıktan sonra küçük küçük doğrayın. Çilekleri, 150 ml sütü, 2 yemek kaşığı greyfurt suyunu ve 1 yemek kaşığı buğday tanesini mikser yardımıyla püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Soğuk olarak servis yapın.

Kişi başına: 140 kalori, 3 gr yağTAZE VE ENERJİK (Sabah yorgunluğundan kurtulun)
Güne enerjik ve neşeli başlamanız için, size, güneşin rengini alan meyve kokteyllerini tavsiye ediyoruz. Sarı ile oranj renginin ahenkli dansı, vücudunuzda adeta doping etkisi yaratacak. Üstelik bu kokteyller hem çok lezzetli, hem de çok sağlıklı!

GÜNEŞ ÖPÜCÜĞÜ
400 ml için: 1 / 2 papaya (yaklaşık 120 gr), 1 / 2 küçük muz (yaklaşık 50 gr), 4 yemek kaşığı portakal suyu ve 150 ml sütü mikser yardımıyla püre haline getirin. Meyve kokteylini, kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. İsterseniz üzerine biraz susam da serpebilirsiniz.

Kişi başına: 150 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


ENERJİ ZAMANI
400 ml için: 1 adet limonu yıkadıktan sonra dörde bölün. Limon parçalarını bir havan yardımıyla ezin. 150 gr, iri zar şeklinde doğranmış ananas ve az miktarda soğuk limonlu çayı ve 250 ml ananas suyunu ilave edin. Karıştırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 230 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


MANGO DANSI
400 ml için: 1/2 adet mangoyu (yaklaşık 100 gr) küçük küçük doğradıktan sonra mikser yardımıyla püre haline getirin. Ardından, diğer tarafta hazırladığınız 200 ml portakal suyuyla karıştırın. İri öğütülmüş 1 yemek kaşığı zencefil ve 1 / 2 adet küçük küçük doğranmış kırmızı biberi ezerek suyunu çıkarın. Bu karışımı da meyve suyuna ilave edin. Meyve kokteylini 1 yemek kaşığı balla tatlandırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 130 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

TATLI VE HAFİF (Stresten arının)
Pembe ve kırmızının cazibesi sadece göz zevkinizin yanı sıra canlanmanızı da sağlıyor. C vitamini içeren meyve kokteylleri 
bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, serbest radikallerle de savaşıyor. Üstelik, süt ya da kefir gibi basit malzemelerle!

KİRAZ ŞOVU
400 ml için: 70 gr kirazı yıkadıktan sonra çekirdeklerini çıkarın. 50 gr kiraz, 300 ml kefir, 4 yemek kaşığı kiraz şurubu ve 2 yemek kaşığı limon suyunu mikserle karıştırarak püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Meyve kokteylini kirazla süsleyerek servis yapın.

Kişi başına: 290 kalori, 10 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika
 
ÇİLEK PÜRESİ
400 ml için: 150 gr çileği yıkadıktan sonra küçük küçük doğrayın. Çilekleri, 150 ml sütü, 2 yemek kaşığı greyfurt suyunu ve 1 yemek kaşığı buğday tanesini mikser yardımıyla püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Soğuk olarak servis yapın.

Kişi başına: 140 kalori, 3 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

AHUDUDU PARTİSİ
400 ml için:100 gr ahududu, 300 ml süt ve 2 yemek kaşığı hindistan cevizini mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeyi süzgeçten geçirin ve servis yapın. İsterseniz üzerine hindistan cevizi serpebilirsiniz.

Kişi başına: 174 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
GÜÇLÜ VE DENGELİ (Sinirinizi kontrol edin)
Beton yığınları arasında yaşarken, her yerin yeşille kaplı olduğu doğayla kucaklaşmanın keyfini yaşamak... İşte, bu içeceklerle doğayı yanıbaşınızda hissedeceksiniz. Üstelik, kokteyllerimizin marifetleri bununla da bitmiyor; kan dolaşımını hızlandırıyor, sakinleşmenizi ve gevşemenizi sağlıyor.

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

YEŞİL RÜYA
300 ml için: 100 gr ıspanağı kaynayan tuzlu suda 1 dakika boyunca haşlayın. Süzgeçten geçirdikten sonra üzerine su gezdirin, ince ince kıyın. Ispanağı, daha önce hazırlamış olduğunuz 100 ml soğuk sebze suyunu ve 200 gr yoğurdu bir mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeleri süzgeçten geçirin. Sebze kokteylini soğuk olarak servis yapın. İsterseniz üzerine karabiber serpebilirsiniz. 

Kişi başına: 90 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika

KİVİ FLÖRTÜ
300 ml için: 100'er gr kivi (2 - 3 adet) ile kavunu (dörtte biri), 150 ml soğuk yeşil çay ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş naneyle mikser yardımıyla püre haline getirin. Süzgeçten geçirin ve üzerine 2 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Kırılmış buz parçalarıyla servis yapın.

Kişi başına: 160 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

Hazırlanma süresi: 5 dakika

AHUDUDU PARTİSİ
400 ml için:100 gr ahududu, 300 ml süt ve 2 yemek kaşığı hindistan cevizini mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeyi süzgeçten geçirin ve servis yapın. İsterseniz üzerine hindistan cevizi serpebilirsiniz.

Kişi başına: 174 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
GÜÇLÜ VE DENGELİ (Sinirinizi kontrol edin)
Beton yığınları arasında yaşarken, her yerin yeşille kaplı olduğu doğayla kucaklaşmanın keyfini yaşamak... İşte, bu içeceklerle doğayı yanıbaşınızda hissedeceksiniz. Üstelik, kokteyllerimizin marifetleri bununla da bitmiyor; kan dolaşımını hızlandırıyor, sakinleşmenizi ve gevşemenizi sağlıyor.

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

YEŞİL RÜYA
300 ml için: 100 gr ıspanağı kaynayan tuzlu suda 1 dakika boyunca haşlayın. Süzgeçten geçirdikten sonra üzerine su gezdirin, ince ince kıyın. Ispanağı, daha önce hazırlamış olduğunuz 100 ml soğuk sebze suyunu ve 200 gr yoğurdu bir mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeleri süzgeçten geçirin. Sebze kokteylini soğuk olarak servis yapın. İsterseniz üzerine karabiber serpebilirsiniz. 

Kişi başına: 90 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika

KİVİ FLÖRTÜ
300 ml için: 100'er gr kivi (2 - 3 adet) ile kavunu (dörtte biri), 150 ml soğuk yeşil çay ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş naneyle mikser yardımıyla püre haline getirin. Süzgeçten geçirin ve üzerine 2 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Kırılmış buz parçalarıyla servis yapın.

Kişi başına: 160 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

ıhlamur,Isırgan,Rezene,Kekik,Elma,Ihlamur vs...nasıl demlenir?

Ihlamur: Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır. Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa neden olabilir. Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır. Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın. Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir. 
Yogi Çayı: Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay. Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı. Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor. Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun. Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyip biraz demlendirip süzün. Dilerseniz sütle karıştırıp için. 
Isırgan: Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıkları na, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir. Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır. Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir. 
Biberiye: Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi. Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıkları nda da kullanılır. Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz. 
Rezene: Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir. Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıkları nda kullanılır. Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı. Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır. Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz. 
Hindiba: Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür. Karaciğer hastalarının, romatizmalıları n ve şeker hastalarının sofralarının başköşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır. Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır. Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler. Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır. 
Nane: Nane çayı, mide ve bağırsak gazlarında, bulantı ve kalp çarpıntısında içilir. Sindirim sistemi rahatsızlıkları nda, karın ağrısı, ishal, safra kesesi taşı, baş ağrısı, migren, sinüzit, diş ağrısı, halsizlik, bronşit, öksürük gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici özelliği olan nane, nefes darlığında da şöyle kullanılabilir: Bir tülbentin üzerine bal konur, üzerine taze veya kuru nane yaprakları serpilir ve yatmadan önce göğüs üzerine bağlanır, sabaha kadar bırakılır. 
Kekik: Kekik çok güçlü bir antiseptik olarak biliniyor. Kekik yağından elde edilen timol birçok ilaçta, hatta ameliyatlarda yara temizlemek için kullanılıyor. Eski zamanlarda salgın hastalıklarda kullanılan kekik günümüzde de grip salgınlarında bol bol kullanılmalı. Ve boğmaca olana, öksürene, bronşite yakalanana, midesi rahatsız olana, ishal olana, adet sancısı çekene kekik çayı içirmeli. Böcek sokmalarında deriye sürülerek kullanılan kekik, cilt hastalıklarında da banyo suyuna atılarak kullanılabiliyor. 
Zencefil: Ayurveda ve Çin Tıbbı'nda 5 bin yıldır kullanılan zencefil, ısıtıc, bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıkları na, mı, temizleyici, düzenleyici ve canlandırıcı bir etkiye sahip. Ayrıca faranjitte, ishal, gaz gibi durumlarda, kan dolaşımını artırmak için, kas hastalıklarında ve romatizmal ağrılarda kullanılıyor. Soğuk algınlıklarında çayını içebilir, öksürük için zencefil-zerdeç al-bal karışımını sabah ve akşam aç karnına şurup niyetine kullanabilirsiniz. Zencefil canlandırıcı olduğu için akciğerleri temizler, gazı önler ve terlemeyi artırarak cildin de temizlenmesini sağlar. 
Adaçayı: Kızılderililerin kutsal bitkisi sayılan adaçayı, Akdeniz yöresinde bol bol yetişir. Antibiyotik ilaç görevi gören adaçayı diş eti rahatsızlıkları nda ve boğaz ağrılarında çok yararlıdır. Sinir bozukluğu, baş dönmesi, titremeye iyi gelir ve menopoz döneminde karşılaşılan terlemeyi durdurur. Ayrıca dolaşım sistemi hastalıklarında, tansiyon düşüklüğünde, sindirim sistemi bozukluklarında, psikolojik rahatsızlıklarda, halsizlikte, sinir hastalıklarında da kullanılır. Özellikle boğaz ve ağız içi iltihaplarında günde birkaç defa adaçayıyla hazırlanıp soğutulmuş çayla gargara yapın, iyi geldiğini göreceksiniz. 
Elma: Elma, besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler. Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, başağrılarına iyi gelir. Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir. İlkbaharda toplanan elma çiçekleri kurutularak sonbahar ve kış aylarında kaynatılır ve göğse ve öksürüğe iyi gelecek bir şurup elde edilir. Kurutulmuş elma parçalarından çay yapabileceğiniz gibi kabuğuyla küçük parçalara böldüğünüz elmaları kaynatarak içine isterseniz limon ve portakal koyarak çay olarak tüketebilirsiniz.

ORGANİK ÜRÜN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREK?




Organik ürünlerde, iki logo olması gerekir.

Bu logolardan biri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ekolojik ürün logosudur.
Organik gıdalarda olması gereken diğer logo ise yetkili firmalar tarafından verilen sertifikadır. Ürünün etiketinde

Bu iki logo aldığınız ürünlerde , insan sağlığını tehdit eden girdi ya da tekniklerin kullanılmadığını garanti eder. 
"Doğal", "Hormonsuz", "Hakiki", "Köy ürünü", "Saf", gibi tanımlamalar ürünün organik olduğunu göstermez.

Organik ürün satan mağazalar ürünün sertifikasını tüketiciye göstermek zorunda. Organik ürün nerede satılırsa satılsın etiketlerdeki numaralardan üreticiye ulaşmak mümkün.

27 Şubat 2009 Cuma

her Derde Deva Kızılcık Suyu

Kızılcık Suyu: Kırsal alanda yabani formda yetişir. Limondan daha fazla C vitamini içerir. Vücuttaki yaraların hızla iyileşmesini sağlar, ateş düşürür, ağıdaki tortu ve bakterileri giderir. Marmeladı yenildiğinde ishali keser. Gazi önler ve bağırsak yaralarına iyi gelir. Mideyi kuvvetlendirip çalışmasını daha düzenli ve ritimli hale getirir. Vücudu daha dinç tutar. Meyve-sebze tüketimi kanser oluşumunu %50 azaltmaktadır.



Sinope Kızılcık Suyu pastörizedir ve sterilize edilmiş olup hiç bir koruyucu maddesi içermez. Kızılcık meyvesinde, organik asitler, bitkisel şekerler (glikoz, früktoz), mineraller (magnezyum, potasyum, sodyum, kalsiyum) ve proteinler bulunur.



Her derde deva kızılcık meyvesi



Kızılcık, sonbaharın habercisi olan bir meyvedir. Eylül ve ekim aylarında meyvelerini verir, havalar iyice soğuduğunda ise sessizce yapraklarını dökerek tohuma çekilir. Karadeniz'de ve İstanbul'un Karadeniz'e yakın yamaçlarında kızılcık bol miktarda yetişir. Ağustos sonunda açan çiçekleri sarı, meyvesi ise koyu kırmızı renktedir. Tadı ekşi ve mayhoştur. Yararları saymakla bitmez! Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğu tümüyle şifalıdır. 



Kızılcık en önde gelen anti-aging gıdalardan birir.



Sistitin önlenmesini sağlar. Kızılcık suyunda bulunan proantosiyadin adlı madde, mesane duvarına yapışan zararlı bakterileri durdurarak, idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltır. C vitamini içerir.



Kızılcık oldukça yüksek antioksidan içerir. Kanser türlerinden, idrar yolu enfeksiyonundan korur, hatta dişetini güçlendirir. Kızılcık suyu enfeksiyona neden olan bakterileri, E.coli'yi yok eder. Her gün kızılcık suyu içmek de, çarpıntıyı önleyerek, damarların daha esnek ve güçlü hale gelmesini sağlıyor.



Oldukça yüksek oranda C vitamini içeren kızılcık suyunu, tatlı olmadığından şekersiz içmek zordur. Eklenen şekerle beraber, içerdiği şeker seviyesi diğer meyva sularıyla aynı seviyeye gelir.







* Antioksidan etkisi: Kızılcıkta bol miktarda flavanoid (izoflavon), karotinoid ve müthiş bir antioksidan olan melatonin bulunur.



* Flavonoidler (İzoflavonlar): Tüm narenciyelerde, üzüm çekirdeğinde, kırmızı şarapta, yeşil çayda, elmada, soya fasulyesinde ve soğanda bulunan övmekle bitiremediğimiz en önemli madde flavonoid'dir. Şu an bilinen 4000 çeşit flavonoid var. Bunlar vücut direncini artırır, hastalıklardan korunmamızı ve onlarla baş etmemizi sağlarlar. Vücudumuzdaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan, kan damarlarını güçlendiren muhteşem antioksidanlardır. Ateşli hastalıklarda ve menapozdaki ateş basmalarında çok rahatlatırlar.



* Karotinoidler: Kırmızı, turuncu, sarı meyvelerin ve koyu yeşil sebzelerin yararları ve canlı renkleri karotinoidlerden gelir. Bildiğimiz en ünlü karotinoid domatesteki likopendir. Günümüzde keşfedilmiş olan 600 çeşit karotinoid var. Bunların hepsi antioksidan etkileriyle tanınırlar. Bağışıklık sistemini güçlendirirler, hastalıklarla savaşırlar, retinayı koruyarak görüşümüzün berrak olmasını sağlarlar. Kalp hastalıklarını, prostat ve akciğer kanserlerini önlerler.



* Kızılcık zengin bir melatonin kaynağıdır: Beynimizde bulunan epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Yaşam ritmimizi ve uykumuzu bu hormona borçluyuz. Uyku beyni dinlendirir, güçlendirir, hücre yenilenmesini sağlar, bağışıklık sistemini, oksidasyonu onarır ve tüm yaşam kalitesini yükseltir. Öte yandan önemli hormonların salgılanmasına yardımcı olur. Bir çok bilim adamı melatonini en önemli anti-oksidan olarak tanımlarlar. Melatonin takviyesi günümüzdeki temel anti aging tedavilerinden birisi olmuştur. Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımı, bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini etkili bir şekilde yükseltir. Melatonin ilaçlarının birçoğu kızılcıktan yapılır. Uyku sorunlarınız varsa, gece yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içmenizi tavsiye ederim.



* İbni Sina'nın yara ve yanık ilacı: Kızılcık kanın pıhtılaşmasını artırır. Çiğden hazırlanmış kızılcık suyu veya kaynatarak yapılan kızılcık şerbeti, kan pıhtılaşmasını düzenler. Özellikle şeker hastaları için yararlıdır. Ünlü hekim İbni Sina, yaraları yıkamak için kızılcık suyu; yarayanık merhemi yapmak için ağacın kökünü kullanırmış.



* Ateş düşürücü ve ishale karşı: Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. 1 yemek kaşığı dolusu taze veya kuru kızılcık ile 1 fincan soğuk suyu 5 dakika kaynatın. 15 dakika demledikten sonra süzgeçten geçirin ve sonra ishale karşı ilaç olarak kullanın. 60 gr kızılcık ağacı kabuğunu 1 litre su ile kaynatarak, ateşli hastalıkların tedavisinde kullanabilirsiniz. Eskiler bu karışımı özellikle sıtmaya karşı hazırlarlarmış.



* İdrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşlarına karşı doğal destek: Özellikle bayanlar sık sık sistit ve idrar yolu enfeksiyonu geçirirler. Kızılcık bu sorunların tedavisine yardımcı olur. İdrar enfeksiyonlarının çoğuna e-coli adı verilen bir bakteri neden olur. Kızılcıkta bulunan benzoik asit bakterilerin çoğalmasını engeller ve vücudumuzdan atılmasını kolaylaştırır. Kızılcık suyu, şerbeti veya kompostosu idrarımızdaki asit miktarını arttırır. Böylece böbrek taşlarının (özellikle kalsiyum taşları) tedavisinde kullanılır. Bu arada idrardaki ağır kokuları da giderir.



* Gece işemeleri: Gece işeme sorunu olan çocuklara kızılcık yapraklarından bir ilaç hazırlayabilirsiniz. 30 gr. kızılcık yaprağını, 1 litre su ile kaynatıp, 1/3 kadarını buharlaşıncaya kadar ateşte tutun. Süzgeçten geçirip, soğuyunca cam bir şişeye doldurun. Geceleri yatmadan önce çocuğunuza bu çaydan bir fincan içirin. 



Kilolular da tüketebilir 



* Kızılcık şişmanlatmaz: Kızılcıkta froktoz ve glikoz yani şekerler az olduğu için, diabet ve kilo sorunu olanlar tarafından rahatlıkla tüketebilir. Diyabet tedavilerinde kullanılan en eski doğal ilaçlardan birisi kızılcık yaprağı ile çilek çiçeğini kaynatarak suyunu içmektir.



* Kokteyl tarifi: Bir miktar kızılcık meyvesini yıkadıktan sonra bir şişe votkanın içine koyun. Sonra şişeyi unutup 2-3 ay bekletin. Ne kadar lezzetli olduğunu anlatamam. Ben kırmızı şarap dışında pek alkol almam ama yılda 2-3 kere bu kokteylin tadına bakmayı çok severim.

Cocuklar organik meyveler yemeli

Bebekler meyveyi ihmal etmesin!
0-3 yaş aralığında doğru beslenme, ileriki yaşlarda obezite, kanser, böbrek yetmezliği veya kalp hastalıkları gibi risklerden korunmada büyük rol oynuyor.
Yetişkinlere göre dört kat daha fazla C vitaminine ihtiyaç duyan bebeklerin bunu, doğal kaynağı olan meyvelerden almaları öneriliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Türkiye?de 0-3 yaş arasındaki bebeklerden sadece yüzde 40?ı bir günde gerekli olan miktarda meyve yiyor.

Farklı çeşitlerde ve renklerde meyve tüketimi, farklı miktarlarda vitamin ve minerallerin alınmasında son derece önemli bir yer tutuyor.

0-3 yaş aralığında doğru beslenme, bebeklerin ileriki yaşlarında obezite, kanser, böbrek yetmezliği veya kalp hastalıkları gibi risklerden korunmasında büyük rol oynuyor. Bu nedenle beslenme uzmanları, bebek beslenmesinde meyve tüketimine ve özellikle organik ürünlerin önemine dikkat çekiyor. Çünkü organik meyveler, daha yüksek miktarlarda C vitamini, antioksidan, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor. 
Yapılan araştırmalara göre, 0-3 yaş arasındaki bebeklerin yüzde 40?ı günde bir kez meyve yerken, yüzde 60?ı şekerli ve katkı maddeli abur cuburları yiyor. Gazlı içecekler ile tanışma yaşı ise 1! Oysa bebeklerin 4-6. aydan itibaren her gün en az 70 gr meyve tüketmesi ve gazlı içecekler yerine yüzde 100 doğal meyve suyu içmeleri gerekiyor. 

Antioksidan meyveler

Farklı meyveler, farklı antioksidanlar içeriyor. Meyvelerin içindeki farklı vitamin ve mineraller, büyüyen hücrelerin hasardan korunmasında önemli bir rol oynuyor.

Örneğin, A vitamini deposu olan ahududu, göz sağlığı için son derece faydalı. A, B ve C vitamini içeren kayısı, mineral açısından da çok zengin.   E vitamini ve kalsiyum deposu olan üzüm, folik asit kaynağı olan muz, hastalıklara karşı direnci güçlendiren bir antioksidan olan elma gibi meyveler, bebeğin sağlıklı büyümesine destek oluyor. Meyveler, çeşitli lifleri de içinde barındırıyor. Günde 2-3 kez meyve tüketimi, kabızlığın önlenmesine yardımcı oluyor.

Doktorlar, meyve suyu tüketiminde ise yüzde 100 meyve sularının tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü yüzde 100 meyve suları meyvelerin sıkılması ile elde ediliyor. Oysa meyve nektarlarında meyve oranı ancak yüzde 30 - 40; kalanı aroma, şeker ve sudan oluşuyor.

Organik meyve tercih edilmeli

Organik meyve ve sebzeler, yüksek miktarlarda C vitamini, antioksidan, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor.  Organik meyve ve sebzeler, bebeklerin narin bünyelerini tarımsal ilaç kalıntıları ve hormon gibi kimyasalların yorucu etkilerinden koruyor. Organik ürünler, bebeklerin ideal oranda vitamin ve mineral almalarına yardımcı oluyor.