12 Mart 2009 Perşembe

Enfessss

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
MEKSİKA USULÜ MEYVE KOKTEYLİ

1 1/2 bardak buz 
1 bardak karpuz, çekirdekleri çıkarılmış, küp doğranmış 
1 bardak kırmızı üzüm, yarıya bölünmüş, çekirdekleri çıkarılmış 
1/2 bardak limon suyu 
1/4 bardak şeker 
2 bardak soğuk su 

Hazırlanışı:
Tüm malzemeyi blendırda pütür kalmayacak şekilde karıştırın. İnce bir süzgeçten geçirip soğutun. Servis etmeden önce iyice karıştırın. 

FESLEĞENLİ NEKTAR SUYU 

1 bardak limon suyu 
1 demet fesleğen 
1/2 bardak şeker 
2 büyük nektar 
3 bardak su 

Hazırlanışı:
Nektarlardan birini irice doğrayın, diğerini ince ince dilimleyin. Küçük bir tencerede 2 1/2 bardak su, fesleğen, irice doğranmış nektar ve şekeri karıştırarak kaynatın. Kısık ateşte 5 dakika demlendirin. Soğutun, meyve parçalarını ezmeye çalışarak süzgeçten geçirin. Kalan suyu, nektarı, limon suyunu ilave edin. Soğutulmuş 
bardaklara boşaltarak limon dilimleriyle süsleyin. 
MUZ PÜRESİ

Bir bardak için:
1'er adet muz,
3 cl şeftali suyu 

Hazırlanışı:
Muz ve şeftaliyi iri iri doğrayın. Meyveleri ve şeftali suyunu blenderden geçirerek püre haline getirin. 

PORTAKAL BAHÇESİ

Bir bardak için:
50 gr mango
50 gr şeftali
50 ml portakal suyu
100 ml soğuk yağsız süt
1 yemek kaşığı kefir

Hazırlanışı:
Mango, şeftali, portakal suyu, süt ve kefiri blender yardımıyla püre haline getirin. İsterseniz buzla 
tüketebilirsiniz.
_____________

MEYVE -SEBZE SULARI NE SAĞLIYOR?

Gün içinde tüketeceğiniz 2 bardak taze meyve ya da sebze suyu, günlük vitamin ve mineral gereksinimizin önemli bir bölümünü karşılıyor. Ancak, özellikle diyabet, damar sertliği ya da obezite sorunu yaşıyorsanız günde bir bardaktan fazla tüketmeyin. 
Portakal suyu bağışıklığı artırıyor
Portakal suyu adeta bir C vitamini deposu. Bir bardak saf portakal suyu (200 ml), önerilen günlük C vitamini gereksiniminin yaklaşık yüzde 90'ını tek başına karşılıyor. C vitamini özellikle gribal enfeksiyonlara karşı son derece etkili. Çünkü, bu vitamin bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Portakal suyu ayrıca, B vitamini, A provitamini, potasyum, kalsiyum ve magnezyum içeriyor. Portakal suyunda bulunan flovanoidler, C vitaminiyle birlikte, bağışıklığı artırıyor ve kan damarlarını güçlendiriyor. Yapılan araştırmalara göre; günde içeceğiniz üç bardak portakal suyu, kandaki iyi kolesterol oranını artırıyor. Portakalda bulunan folik asit sakat doğum riskini azaltıyor. Lifler ise sindirim sistemini düzenliyor, bazı kanser türlerine ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor. 
Domates suyu kanserden koruyor
Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar, düzenli içilen domates suyunun kanser ve kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının oluşma riskini önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koyuyor. İçeriğindeki likopen ise kanda bulunan ve kansere yol açan serbest radikallere karşı en bilinen silahımız. Son yıllarda yapılan araştırmalar, likopenin prostat kanseri riskini azaltmada da etkili olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, her gün içilen iki bardak domates suyunun kolesterolü düşürdüğünü belirtiyor. Domates suyu ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren C vitamini, sinir sistemi için gerekli olan folik asit, gergin cilt ve güçlü saçlar içinse B vitamini içeriyor. 
Elma suyu kalbi koruyor
Elma suyu, quercetin adı verilen bazı bitki besinlerini içeriyor. Yapılan araştırmalara göre, güçlü bir antioksidan olan bu maddeler, kolesterolü düşürüyor, kalp hastalıkları ve akciğer kanseri riskini azaltıyor. Elma, sağlıklı bir yaşam için gerekli olan bileşenlerin pek çoğunu içeriyor. Yüzlerce insan üzerinde yapılan incelemeler, her gün düzenli olarak elma yiyen veya elma suyu içen kişilerin daha sağlıklı ve daha iyi çalışan akciğerlere sahip olduklarını belirlemiş. Elma suyu aynı zamanda felç olma riskini de azaltıyor. 
Havuç suyu gözler için şart
Havuç suyunda bol miktarda potasyum, magnezyum ve az miktarda kalsiyum bulunuyor. Havuç suyu, aynı zamanda beta - karoten ve vücudun A vitaminine çevirdiği diğer karotenoidler açısından da çok zengin. A vitamini, gece görüşünü artırıyor ve yaşa bağlı olarak gelişen katarakt riskini azaltıyor. Karotenoidlerin antioksidan özelliği de, akciğer, mesane ve mide kanseri riskini düşürüyor.
Greyfurt suyu kansere karşı
Greyfurt suyu zengin bir C vitamini kaynağı. Öyle ki, sadece bir bardak greyfurt suyunda günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 120'si bulunuyor. Greyfurt, aynı zamanda zengin bir beta - karoten kaynağı. Bilindiği gibi beta - karoten, kanser riskini azaltan güçlü bir antioksidan.
Ananas suyu yaralara birebir
Ananas, C vitaminini ve manganezin yanı sıra, bromelain enzimi de içeriyor. Bromelain, sindirim sistemine yardımcı oluyor, yaralanmış dokuların ve çürüklerin iyileşmesini hızlandırıyor. Ayrıca alerjilere ve kireçlenmelere karşı vücudu koruyucu rol oynuyor. Bazı çalışmalarda bromelainin anjin, astım ve bronşitin olumsuz etkilerini azalttığı da saptanmış.

Yeni Kokteyller

TAZE VE ENERJİK (Sabah yorgunluğundan kurtulun)
Güne enerjik ve neşeli başlamanız için, size, güneşin rengini alan meyve kokteyllerini tavsiye ediyoruz. Sarı ile oranj renginin ahenkli dansı, vücudunuzda adeta doping etkisi yaratacak. Üstelik bu kokteyller hem çok lezzetli, hem de çok sağlıklı!

GÜNEŞ ÖPÜCÜĞÜ
400 ml için: 1 / 2 papaya (yaklaşık 120 gr), 1 / 2 küçük muz (yaklaşık 50 gr), 4 yemek kaşığı portakal suyu ve 150 ml sütü mikser yardımıyla püre haline getirin. Meyve kokteylini, kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. İsterseniz üzerine biraz susam da serpebilirsiniz.

Kişi başına: 150 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


ENERJİ ZAMANI
400 ml için: 1 adet limonu yıkadıktan sonra dörde bölün. Limon parçalarını bir havan yardımıyla ezin. 150 gr, iri zar şeklinde doğranmış ananas ve az miktarda soğuk limonlu çayı ve 250 ml ananas suyunu ilave edin. Karıştırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 230 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


MANGO DANSI
400 ml için: 1/2 adet mangoyu (yaklaşık 100 gr) küçük küçük doğradıktan sonra mikser yardımıyla püre haline getirin. Ardından, diğer tarafta hazırladığınız 200 ml portakal suyuyla karıştırın. İri öğütülmüş 1 yemek kaşığı zencefil ve 1 / 2 adet küçük küçük doğranmış kırmızı biberi ezerek suyunu çıkarın. Bu karışımı da meyve suyuna ilave edin. Meyve kokteylini 1 yemek kaşığı balla tatlandırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 130 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

TATLI VE HAFİF (Stresten arının)
Pembe ve kırmızının cazibesi sadece göz zevkinizin yanı sıra canlanmanızı da sağlıyor. C vitamini içeren meyve kokteylleri 
bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, serbest radikallerle de savaşıyor. Üstelik, süt ya da kefir gibi basit malzemelerle!

KİRAZ ŞOVU
400 ml için: 70 gr kirazı yıkadıktan sonra çekirdeklerini çıkarın. 50 gr kiraz, 300 ml kefir, 4 yemek kaşığı kiraz şurubu ve 2 yemek kaşığı limon suyunu mikserle karıştırarak püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Meyve kokteylini kirazla süsleyerek servis yapın.

Kişi başına: 290 kalori, 10 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika
 
ÇİLEK PÜRESİ
400 ml için: 150 gr çileği yıkadıktan sonra küçük küçük doğrayın. Çilekleri, 150 ml sütü, 2 yemek kaşığı greyfurt suyunu ve 1 yemek kaşığı buğday tanesini mikser yardımıyla püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Soğuk olarak servis yapın.

Kişi başına: 140 kalori, 3 gr yağTAZE VE ENERJİK (Sabah yorgunluğundan kurtulun)
Güne enerjik ve neşeli başlamanız için, size, güneşin rengini alan meyve kokteyllerini tavsiye ediyoruz. Sarı ile oranj renginin ahenkli dansı, vücudunuzda adeta doping etkisi yaratacak. Üstelik bu kokteyller hem çok lezzetli, hem de çok sağlıklı!

GÜNEŞ ÖPÜCÜĞÜ
400 ml için: 1 / 2 papaya (yaklaşık 120 gr), 1 / 2 küçük muz (yaklaşık 50 gr), 4 yemek kaşığı portakal suyu ve 150 ml sütü mikser yardımıyla püre haline getirin. Meyve kokteylini, kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. İsterseniz üzerine biraz susam da serpebilirsiniz.

Kişi başına: 150 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


ENERJİ ZAMANI
400 ml için: 1 adet limonu yıkadıktan sonra dörde bölün. Limon parçalarını bir havan yardımıyla ezin. 150 gr, iri zar şeklinde doğranmış ananas ve az miktarda soğuk limonlu çayı ve 250 ml ananas suyunu ilave edin. Karıştırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 230 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika


MANGO DANSI
400 ml için: 1/2 adet mangoyu (yaklaşık 100 gr) küçük küçük doğradıktan sonra mikser yardımıyla püre haline getirin. Ardından, diğer tarafta hazırladığınız 200 ml portakal suyuyla karıştırın. İri öğütülmüş 1 yemek kaşığı zencefil ve 1 / 2 adet küçük küçük doğranmış kırmızı biberi ezerek suyunu çıkarın. Bu karışımı da meyve suyuna ilave edin. Meyve kokteylini 1 yemek kaşığı balla tatlandırdıktan sonra servis yapın.

Kişi başına: 130 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

TATLI VE HAFİF (Stresten arının)
Pembe ve kırmızının cazibesi sadece göz zevkinizin yanı sıra canlanmanızı da sağlıyor. C vitamini içeren meyve kokteylleri 
bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, serbest radikallerle de savaşıyor. Üstelik, süt ya da kefir gibi basit malzemelerle!

KİRAZ ŞOVU
400 ml için: 70 gr kirazı yıkadıktan sonra çekirdeklerini çıkarın. 50 gr kiraz, 300 ml kefir, 4 yemek kaşığı kiraz şurubu ve 2 yemek kaşığı limon suyunu mikserle karıştırarak püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Meyve kokteylini kirazla süsleyerek servis yapın.

Kişi başına: 290 kalori, 10 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika
 
ÇİLEK PÜRESİ
400 ml için: 150 gr çileği yıkadıktan sonra küçük küçük doğrayın. Çilekleri, 150 ml sütü, 2 yemek kaşığı greyfurt suyunu ve 1 yemek kaşığı buğday tanesini mikser yardımıyla püre haline getirin, süzgeçten geçirin. Soğuk olarak servis yapın.

Kişi başına: 140 kalori, 3 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

AHUDUDU PARTİSİ
400 ml için:100 gr ahududu, 300 ml süt ve 2 yemek kaşığı hindistan cevizini mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeyi süzgeçten geçirin ve servis yapın. İsterseniz üzerine hindistan cevizi serpebilirsiniz.

Kişi başına: 174 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
GÜÇLÜ VE DENGELİ (Sinirinizi kontrol edin)
Beton yığınları arasında yaşarken, her yerin yeşille kaplı olduğu doğayla kucaklaşmanın keyfini yaşamak... İşte, bu içeceklerle doğayı yanıbaşınızda hissedeceksiniz. Üstelik, kokteyllerimizin marifetleri bununla da bitmiyor; kan dolaşımını hızlandırıyor, sakinleşmenizi ve gevşemenizi sağlıyor.

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

YEŞİL RÜYA
300 ml için: 100 gr ıspanağı kaynayan tuzlu suda 1 dakika boyunca haşlayın. Süzgeçten geçirdikten sonra üzerine su gezdirin, ince ince kıyın. Ispanağı, daha önce hazırlamış olduğunuz 100 ml soğuk sebze suyunu ve 200 gr yoğurdu bir mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeleri süzgeçten geçirin. Sebze kokteylini soğuk olarak servis yapın. İsterseniz üzerine karabiber serpebilirsiniz. 

Kişi başına: 90 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika

KİVİ FLÖRTÜ
300 ml için: 100'er gr kivi (2 - 3 adet) ile kavunu (dörtte biri), 150 ml soğuk yeşil çay ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş naneyle mikser yardımıyla püre haline getirin. Süzgeçten geçirin ve üzerine 2 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Kırılmış buz parçalarıyla servis yapın.

Kişi başına: 160 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

Hazırlanma süresi: 5 dakika

AHUDUDU PARTİSİ
400 ml için:100 gr ahududu, 300 ml süt ve 2 yemek kaşığı hindistan cevizini mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeyi süzgeçten geçirin ve servis yapın. İsterseniz üzerine hindistan cevizi serpebilirsiniz.

Kişi başına: 174 kalori, 2 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika
GÜÇLÜ VE DENGELİ (Sinirinizi kontrol edin)
Beton yığınları arasında yaşarken, her yerin yeşille kaplı olduğu doğayla kucaklaşmanın keyfini yaşamak... İşte, bu içeceklerle doğayı yanıbaşınızda hissedeceksiniz. Üstelik, kokteyllerimizin marifetleri bununla da bitmiyor; kan dolaşımını hızlandırıyor, sakinleşmenizi ve gevşemenizi sağlıyor.

AVOCADO BUZU
400 ml için: 1/2 Avocado (100 gr), 1/2 muz (50 gr) ve 300 ml elma suyunu mikser yardımıyla püre haline getirin. Kırmış olduğunuz buzlarla servis yapın. 

Kişi başına: 415 kalori, 23 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

YEŞİL RÜYA
300 ml için: 100 gr ıspanağı kaynayan tuzlu suda 1 dakika boyunca haşlayın. Süzgeçten geçirdikten sonra üzerine su gezdirin, ince ince kıyın. Ispanağı, daha önce hazırlamış olduğunuz 100 ml soğuk sebze suyunu ve 200 gr yoğurdu bir mikser yardımıyla püre haline getirin. Tüm malzemeleri süzgeçten geçirin. Sebze kokteylini soğuk olarak servis yapın. İsterseniz üzerine karabiber serpebilirsiniz. 

Kişi başına: 90 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 10 dakika

KİVİ FLÖRTÜ
300 ml için: 100'er gr kivi (2 - 3 adet) ile kavunu (dörtte biri), 150 ml soğuk yeşil çay ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş naneyle mikser yardımıyla püre haline getirin. Süzgeçten geçirin ve üzerine 2 yemek kaşığı limon suyu ekleyin. Kırılmış buz parçalarıyla servis yapın.

Kişi başına: 160 kalori, 1 gr yağ

Hazırlanma süresi: 5 dakika

ıhlamur,Isırgan,Rezene,Kekik,Elma,Ihlamur vs...nasıl demlenir?

Ihlamur: Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır. Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa neden olabilir. Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır. Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın. Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir. 
Yogi Çayı: Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay. Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı. Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor. Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun. Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyip biraz demlendirip süzün. Dilerseniz sütle karıştırıp için. 
Isırgan: Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıkları na, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir. Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır. Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir. 
Biberiye: Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi. Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıkları nda da kullanılır. Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz. 
Rezene: Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir. Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıkları nda kullanılır. Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı. Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır. Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz. 
Hindiba: Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür. Karaciğer hastalarının, romatizmalıları n ve şeker hastalarının sofralarının başköşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır. Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır. Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler. Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır. 
Nane: Nane çayı, mide ve bağırsak gazlarında, bulantı ve kalp çarpıntısında içilir. Sindirim sistemi rahatsızlıkları nda, karın ağrısı, ishal, safra kesesi taşı, baş ağrısı, migren, sinüzit, diş ağrısı, halsizlik, bronşit, öksürük gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici özelliği olan nane, nefes darlığında da şöyle kullanılabilir: Bir tülbentin üzerine bal konur, üzerine taze veya kuru nane yaprakları serpilir ve yatmadan önce göğüs üzerine bağlanır, sabaha kadar bırakılır. 
Kekik: Kekik çok güçlü bir antiseptik olarak biliniyor. Kekik yağından elde edilen timol birçok ilaçta, hatta ameliyatlarda yara temizlemek için kullanılıyor. Eski zamanlarda salgın hastalıklarda kullanılan kekik günümüzde de grip salgınlarında bol bol kullanılmalı. Ve boğmaca olana, öksürene, bronşite yakalanana, midesi rahatsız olana, ishal olana, adet sancısı çekene kekik çayı içirmeli. Böcek sokmalarında deriye sürülerek kullanılan kekik, cilt hastalıklarında da banyo suyuna atılarak kullanılabiliyor. 
Zencefil: Ayurveda ve Çin Tıbbı'nda 5 bin yıldır kullanılan zencefil, ısıtıc, bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıkları na, mı, temizleyici, düzenleyici ve canlandırıcı bir etkiye sahip. Ayrıca faranjitte, ishal, gaz gibi durumlarda, kan dolaşımını artırmak için, kas hastalıklarında ve romatizmal ağrılarda kullanılıyor. Soğuk algınlıklarında çayını içebilir, öksürük için zencefil-zerdeç al-bal karışımını sabah ve akşam aç karnına şurup niyetine kullanabilirsiniz. Zencefil canlandırıcı olduğu için akciğerleri temizler, gazı önler ve terlemeyi artırarak cildin de temizlenmesini sağlar. 
Adaçayı: Kızılderililerin kutsal bitkisi sayılan adaçayı, Akdeniz yöresinde bol bol yetişir. Antibiyotik ilaç görevi gören adaçayı diş eti rahatsızlıkları nda ve boğaz ağrılarında çok yararlıdır. Sinir bozukluğu, baş dönmesi, titremeye iyi gelir ve menopoz döneminde karşılaşılan terlemeyi durdurur. Ayrıca dolaşım sistemi hastalıklarında, tansiyon düşüklüğünde, sindirim sistemi bozukluklarında, psikolojik rahatsızlıklarda, halsizlikte, sinir hastalıklarında da kullanılır. Özellikle boğaz ve ağız içi iltihaplarında günde birkaç defa adaçayıyla hazırlanıp soğutulmuş çayla gargara yapın, iyi geldiğini göreceksiniz. 
Elma: Elma, besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler. Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, başağrılarına iyi gelir. Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir. İlkbaharda toplanan elma çiçekleri kurutularak sonbahar ve kış aylarında kaynatılır ve göğse ve öksürüğe iyi gelecek bir şurup elde edilir. Kurutulmuş elma parçalarından çay yapabileceğiniz gibi kabuğuyla küçük parçalara böldüğünüz elmaları kaynatarak içine isterseniz limon ve portakal koyarak çay olarak tüketebilirsiniz.

ORGANİK ÜRÜN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREK?




Organik ürünlerde, iki logo olması gerekir.

Bu logolardan biri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ekolojik ürün logosudur.
Organik gıdalarda olması gereken diğer logo ise yetkili firmalar tarafından verilen sertifikadır. Ürünün etiketinde

Bu iki logo aldığınız ürünlerde , insan sağlığını tehdit eden girdi ya da tekniklerin kullanılmadığını garanti eder. 
"Doğal", "Hormonsuz", "Hakiki", "Köy ürünü", "Saf", gibi tanımlamalar ürünün organik olduğunu göstermez.

Organik ürün satan mağazalar ürünün sertifikasını tüketiciye göstermek zorunda. Organik ürün nerede satılırsa satılsın etiketlerdeki numaralardan üreticiye ulaşmak mümkün.

27 Şubat 2009 Cuma

her Derde Deva Kızılcık Suyu

Kızılcık Suyu: Kırsal alanda yabani formda yetişir. Limondan daha fazla C vitamini içerir. Vücuttaki yaraların hızla iyileşmesini sağlar, ateş düşürür, ağıdaki tortu ve bakterileri giderir. Marmeladı yenildiğinde ishali keser. Gazi önler ve bağırsak yaralarına iyi gelir. Mideyi kuvvetlendirip çalışmasını daha düzenli ve ritimli hale getirir. Vücudu daha dinç tutar. Meyve-sebze tüketimi kanser oluşumunu %50 azaltmaktadır.



Sinope Kızılcık Suyu pastörizedir ve sterilize edilmiş olup hiç bir koruyucu maddesi içermez. Kızılcık meyvesinde, organik asitler, bitkisel şekerler (glikoz, früktoz), mineraller (magnezyum, potasyum, sodyum, kalsiyum) ve proteinler bulunur.



Her derde deva kızılcık meyvesi



Kızılcık, sonbaharın habercisi olan bir meyvedir. Eylül ve ekim aylarında meyvelerini verir, havalar iyice soğuduğunda ise sessizce yapraklarını dökerek tohuma çekilir. Karadeniz'de ve İstanbul'un Karadeniz'e yakın yamaçlarında kızılcık bol miktarda yetişir. Ağustos sonunda açan çiçekleri sarı, meyvesi ise koyu kırmızı renktedir. Tadı ekşi ve mayhoştur. Yararları saymakla bitmez! Meyvesi, yaprağı, ağacının kökü, gövdesi, kabuğu tümüyle şifalıdır. 



Kızılcık en önde gelen anti-aging gıdalardan birir.



Sistitin önlenmesini sağlar. Kızılcık suyunda bulunan proantosiyadin adlı madde, mesane duvarına yapışan zararlı bakterileri durdurarak, idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltır. C vitamini içerir.



Kızılcık oldukça yüksek antioksidan içerir. Kanser türlerinden, idrar yolu enfeksiyonundan korur, hatta dişetini güçlendirir. Kızılcık suyu enfeksiyona neden olan bakterileri, E.coli'yi yok eder. Her gün kızılcık suyu içmek de, çarpıntıyı önleyerek, damarların daha esnek ve güçlü hale gelmesini sağlıyor.



Oldukça yüksek oranda C vitamini içeren kızılcık suyunu, tatlı olmadığından şekersiz içmek zordur. Eklenen şekerle beraber, içerdiği şeker seviyesi diğer meyva sularıyla aynı seviyeye gelir.







* Antioksidan etkisi: Kızılcıkta bol miktarda flavanoid (izoflavon), karotinoid ve müthiş bir antioksidan olan melatonin bulunur.



* Flavonoidler (İzoflavonlar): Tüm narenciyelerde, üzüm çekirdeğinde, kırmızı şarapta, yeşil çayda, elmada, soya fasulyesinde ve soğanda bulunan övmekle bitiremediğimiz en önemli madde flavonoid'dir. Şu an bilinen 4000 çeşit flavonoid var. Bunlar vücut direncini artırır, hastalıklardan korunmamızı ve onlarla baş etmemizi sağlarlar. Vücudumuzdaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan, kan damarlarını güçlendiren muhteşem antioksidanlardır. Ateşli hastalıklarda ve menapozdaki ateş basmalarında çok rahatlatırlar.



* Karotinoidler: Kırmızı, turuncu, sarı meyvelerin ve koyu yeşil sebzelerin yararları ve canlı renkleri karotinoidlerden gelir. Bildiğimiz en ünlü karotinoid domatesteki likopendir. Günümüzde keşfedilmiş olan 600 çeşit karotinoid var. Bunların hepsi antioksidan etkileriyle tanınırlar. Bağışıklık sistemini güçlendirirler, hastalıklarla savaşırlar, retinayı koruyarak görüşümüzün berrak olmasını sağlarlar. Kalp hastalıklarını, prostat ve akciğer kanserlerini önlerler.



* Kızılcık zengin bir melatonin kaynağıdır: Beynimizde bulunan epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Yaşam ritmimizi ve uykumuzu bu hormona borçluyuz. Uyku beyni dinlendirir, güçlendirir, hücre yenilenmesini sağlar, bağışıklık sistemini, oksidasyonu onarır ve tüm yaşam kalitesini yükseltir. Öte yandan önemli hormonların salgılanmasına yardımcı olur. Bir çok bilim adamı melatonini en önemli anti-oksidan olarak tanımlarlar. Melatonin takviyesi günümüzdeki temel anti aging tedavilerinden birisi olmuştur. Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımı, bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini etkili bir şekilde yükseltir. Melatonin ilaçlarının birçoğu kızılcıktan yapılır. Uyku sorunlarınız varsa, gece yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içmenizi tavsiye ederim.



* İbni Sina'nın yara ve yanık ilacı: Kızılcık kanın pıhtılaşmasını artırır. Çiğden hazırlanmış kızılcık suyu veya kaynatarak yapılan kızılcık şerbeti, kan pıhtılaşmasını düzenler. Özellikle şeker hastaları için yararlıdır. Ünlü hekim İbni Sina, yaraları yıkamak için kızılcık suyu; yarayanık merhemi yapmak için ağacın kökünü kullanırmış.



* Ateş düşürücü ve ishale karşı: Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. 1 yemek kaşığı dolusu taze veya kuru kızılcık ile 1 fincan soğuk suyu 5 dakika kaynatın. 15 dakika demledikten sonra süzgeçten geçirin ve sonra ishale karşı ilaç olarak kullanın. 60 gr kızılcık ağacı kabuğunu 1 litre su ile kaynatarak, ateşli hastalıkların tedavisinde kullanabilirsiniz. Eskiler bu karışımı özellikle sıtmaya karşı hazırlarlarmış.



* İdrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşlarına karşı doğal destek: Özellikle bayanlar sık sık sistit ve idrar yolu enfeksiyonu geçirirler. Kızılcık bu sorunların tedavisine yardımcı olur. İdrar enfeksiyonlarının çoğuna e-coli adı verilen bir bakteri neden olur. Kızılcıkta bulunan benzoik asit bakterilerin çoğalmasını engeller ve vücudumuzdan atılmasını kolaylaştırır. Kızılcık suyu, şerbeti veya kompostosu idrarımızdaki asit miktarını arttırır. Böylece böbrek taşlarının (özellikle kalsiyum taşları) tedavisinde kullanılır. Bu arada idrardaki ağır kokuları da giderir.



* Gece işemeleri: Gece işeme sorunu olan çocuklara kızılcık yapraklarından bir ilaç hazırlayabilirsiniz. 30 gr. kızılcık yaprağını, 1 litre su ile kaynatıp, 1/3 kadarını buharlaşıncaya kadar ateşte tutun. Süzgeçten geçirip, soğuyunca cam bir şişeye doldurun. Geceleri yatmadan önce çocuğunuza bu çaydan bir fincan içirin. 



Kilolular da tüketebilir 



* Kızılcık şişmanlatmaz: Kızılcıkta froktoz ve glikoz yani şekerler az olduğu için, diabet ve kilo sorunu olanlar tarafından rahatlıkla tüketebilir. Diyabet tedavilerinde kullanılan en eski doğal ilaçlardan birisi kızılcık yaprağı ile çilek çiçeğini kaynatarak suyunu içmektir.



* Kokteyl tarifi: Bir miktar kızılcık meyvesini yıkadıktan sonra bir şişe votkanın içine koyun. Sonra şişeyi unutup 2-3 ay bekletin. Ne kadar lezzetli olduğunu anlatamam. Ben kırmızı şarap dışında pek alkol almam ama yılda 2-3 kere bu kokteylin tadına bakmayı çok severim.

Cocuklar organik meyveler yemeli

Bebekler meyveyi ihmal etmesin!
0-3 yaş aralığında doğru beslenme, ileriki yaşlarda obezite, kanser, böbrek yetmezliği veya kalp hastalıkları gibi risklerden korunmada büyük rol oynuyor.
Yetişkinlere göre dört kat daha fazla C vitaminine ihtiyaç duyan bebeklerin bunu, doğal kaynağı olan meyvelerden almaları öneriliyor. Ancak yapılan araştırmalara göre Türkiye?de 0-3 yaş arasındaki bebeklerden sadece yüzde 40?ı bir günde gerekli olan miktarda meyve yiyor.

Farklı çeşitlerde ve renklerde meyve tüketimi, farklı miktarlarda vitamin ve minerallerin alınmasında son derece önemli bir yer tutuyor.

0-3 yaş aralığında doğru beslenme, bebeklerin ileriki yaşlarında obezite, kanser, böbrek yetmezliği veya kalp hastalıkları gibi risklerden korunmasında büyük rol oynuyor. Bu nedenle beslenme uzmanları, bebek beslenmesinde meyve tüketimine ve özellikle organik ürünlerin önemine dikkat çekiyor. Çünkü organik meyveler, daha yüksek miktarlarda C vitamini, antioksidan, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor. 
Yapılan araştırmalara göre, 0-3 yaş arasındaki bebeklerin yüzde 40?ı günde bir kez meyve yerken, yüzde 60?ı şekerli ve katkı maddeli abur cuburları yiyor. Gazlı içecekler ile tanışma yaşı ise 1! Oysa bebeklerin 4-6. aydan itibaren her gün en az 70 gr meyve tüketmesi ve gazlı içecekler yerine yüzde 100 doğal meyve suyu içmeleri gerekiyor. 

Antioksidan meyveler

Farklı meyveler, farklı antioksidanlar içeriyor. Meyvelerin içindeki farklı vitamin ve mineraller, büyüyen hücrelerin hasardan korunmasında önemli bir rol oynuyor.

Örneğin, A vitamini deposu olan ahududu, göz sağlığı için son derece faydalı. A, B ve C vitamini içeren kayısı, mineral açısından da çok zengin.   E vitamini ve kalsiyum deposu olan üzüm, folik asit kaynağı olan muz, hastalıklara karşı direnci güçlendiren bir antioksidan olan elma gibi meyveler, bebeğin sağlıklı büyümesine destek oluyor. Meyveler, çeşitli lifleri de içinde barındırıyor. Günde 2-3 kez meyve tüketimi, kabızlığın önlenmesine yardımcı oluyor.

Doktorlar, meyve suyu tüketiminde ise yüzde 100 meyve sularının tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü yüzde 100 meyve suları meyvelerin sıkılması ile elde ediliyor. Oysa meyve nektarlarında meyve oranı ancak yüzde 30 - 40; kalanı aroma, şeker ve sudan oluşuyor.

Organik meyve tercih edilmeli

Organik meyve ve sebzeler, yüksek miktarlarda C vitamini, antioksidan, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor.  Organik meyve ve sebzeler, bebeklerin narin bünyelerini tarımsal ilaç kalıntıları ve hormon gibi kimyasalların yorucu etkilerinden koruyor. Organik ürünler, bebeklerin ideal oranda vitamin ve mineral almalarına yardımcı oluyor.

13 Şubat 2009 Cuma

Bitki Çayları 2

Yogi Çayı: Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay. Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı. Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor. Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun. Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyipIsırgan: Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıklarına, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir. Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır. Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir.

Biberiye: Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi. Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıklarında da kullanılır. Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz.

Rezene: Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir. Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılır. Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı. Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır. Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz.

Hindiba: Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür. Karaciğer hastalarının, romatizmalıların ve şeker hastalarının sofralarının başköşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır. Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır. Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler. Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır.

Meyveler

badem
Aci bademin uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif bir dezenfektandir. Badem tohumlari, badem surubu hazirlanmasinda kullanilir. Çocuklar için iyi bir müshildir. Kremlerin terkibine girer. Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir.

ceviz
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor. Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti. Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor: � Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar. � Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir. � Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir. � Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir. � Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar. � Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.

çamfıstığı
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.

çilek
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

dut
Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.

dut meyvası
Fructus Mori nigri Meyvalardan hazırlanan şurup, gargara halinde, ağız ve boğaz hastalıklarına (pamukçuk) karşı kullanılır.

elma
Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.

enginar
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler.

fındık
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.

greyfurt
C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.

hindistancevizi
İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını giderir.

hurma
Kalbimizin yeni dostu bulundu: Hurma Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı. İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar. İsrail'de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.

karpuz
Vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumları eriterek sıhhat ve zindelik kazandırır. Ayrıca kemik gelişimine de yardımcı olur.

kavun
Kavun meyve olarak çok yenildiği gibi tohumları (çekirdekleri) de tıbbi olarak kullanılmaktadır. Olgun kavunların çekirdekleri kurutulur. Çekirdekler halk tababetinde öksürüğe karşı (çekirdekleri suda, suyu yarıya ininceye kadar kaynatılıp içilmesiyle) kullanılır. Ayrıca kavun, sinirleri yatıştırır, böbreklerdeki kanı temizler, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Barsaklarda ülser ya da iltihab olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonu olanlar yememelidir.

kayısı
Çekirdeklerinden yağ elde edilir. Etli meyvesi şeker, organik asitler ve C vitamini ihtiva etmesi bakımından önemlidir. Çekirdek içinden elde edilen yağ badem yağı yerine, yaprakları derelerde balıkları sersemleterek tutmak için kullanılır.

kestane
Kabuklarının suda kaynatılması ile elde edilen çay, ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. Meyvesi kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir.

kızılcık
Kızılcık meyvelerinden ezme, marmelat, meyve suyu yapılır. Kabız edici özelliği vardır. Gıda olarak istifade edildiği gibi kabukları ateş düşürücü olarak kullanılır.

kiraz
Aspirin yerine kiraz Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor. Michigan Eyalet Üniversitesi'nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ''antosiyanin'' olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor. Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.

kivi
Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.

muz
Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.

nar
Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.

portakal
Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyor

şeftali
Çiçekleri kabızlığı giderir ve barsak solucanlarını düşürür. Meyvesi hazmı kolaylaştırır.İdrar yollarını temizler. Bol miktarda idrar söktürür. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.

vişne
İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.

yeralması
Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir�



Bitki Çayları

adaçayı
Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.

böğürtlen
Dikenli ve çalı görünümünde bir bitki. Ekilmemis yerlerde, çit, yol ve hendek kenarlarında çok bulunur.Meyva birçok meyvanın oluşturduğu bileşik küre biçimindedir. Kullanılan kısımları yaprakları ve çiçek tomurcuklarıdır. Yapraklar çiçek açmadan toplanır, gölgede kurutulur. Yapraklarda tanen ve organik asitler ihtiva eder. Hafif kabız edici özelliği olmakla beraber; diş etleri, bademcik ve boğaz iltihaplarinda, ishal ve basurda kullanılmaktadır.

dağçayı
Sideritis Uyarıcı, gaz söktürücü, iştah açıcı ve mide ağrılarını kesici özelliklere sahiptirler.

ıhlamur
Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici, göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanılır.Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır. Balla karıştırılıp içilirse mide ülserine faydalıdır. Kan dolaşımını düzenler.

kuşburnu
Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.

melissa
Yapraklar yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığına faydalıdır. Baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetleri keser. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende de faydalıdır. Daha çok çay halinde kullanılır.

nane
Yapraklari çay halinde yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü, bulantıyı giderici olarak kullanılır. Bunun yanında çeşitli ilaçların terkibinde kullanıldığı gibi, yaprakları çiğ veya kurutulmuş olarak yemeklere konur. Nane esansı, çok miktarda zehir etkili olmasına karşılık az miktarı mide ağrılarına ve bulantılara karşı kullanılabilir. Nane uçucu yağı da oldukça fazla kullanılan bir yağdır.

papatya
Çiçek durumu başları, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur.Çay halinde sabahları aç karnına bir bardak içilebilir. İdrar çoğaltıcı, iştah açıcı, yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkilere sahiptir. Basur memelerinde ağrı kesici, tedavi edici etkiye sahiptir. Boyar madde olarak da kullanılır.

rezene
Foeniculi Midevi, gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.

salep
Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.

sinameki
Memleketimizde çok kullanılan müshil ilacıdır. Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz. �



Bitki Çayı Nasıl Demlenir?

Bitki çayı nasıl yapılır?

Aslında çay gibi demlenir. Ama dileğe göre içine limon kabuğu da konabilir. Keza ıhlamur, nane karıştırılarak da demlenebilir. Ada çayı keskin tadı sebebi ile ıhlamur ve limon ile terbiye edilir. Kurutulmuş ya da taze elma da bitki çaylarını tatlandırır. (Kurutulmuş elma aynı zamanda başlı başına bir bitki çayıdır.) Kekik de keskin tadı sebebi ile ıhlamur ile terbiye edilerek içilebilir. Ama saf olarak içilecekse soğuk da tercih edilebilir.

 

Bitki çaylarının afrodizyak etkileri olduğunu da unutmadan söyleyelim.

11 Şubat 2009 Çarşamba

İŞte Hayalim : VİTAMİN BAR

Ben ne yapmak istiyorum?Bu siteyi neden açtım? 
   Ben sağlıklı meyve suları içmek isteyenlere,kahve tutkunlarına,bitkisel sağlıklı çay içmek isteyenlere;ancak benım cafe de oturacak vaktim yok alıp çıksam ben diyenlere ONNJELO VİTAMİN BAR'ı açmak istiyorum.
   Bu hayalimi gerçekleştirmek için çalışıyorum.Daha yolun cok basındayım ama inancım ve güvenim tam.
   Neler mi düşünüyorum?
   Benim vitamin barım herkese göre.Herkes kendinden bişeyler bulacak.Damak tadına benim gibi düşkün olanlar,sağlıklı beslenmek isteyenler buraya gelecek.Her kesim buraya gelebilir, sadece varlıklı kesıma hızmet etmeyeğiz.Zaten amacım da kucuk sirin bir yer.Sıcacık ve sevimli.
   Temiz,saglık sunan,alkole yer olmayan,kaliteli hizmet planlıyorum.
        Hayallerime cok uzak diilim sadece zaman ihtiyacım var.Zamani geldiğinde hizmetinizde olacağız.
                                                                                                     Sevgiler...

Ayva

AYVA




Ayva çok uzun çağlardan beri bilinen ve tarihsel geçmişi olan meyvalardandır. Botanik ismi "pyrus cydonia" olan ayva gülgiller familyasındandır.

Roma uygarlığında parfümden, bala kadar herşey için ayva ağacının meyvesi ve çicekleri kullanılırdı. Ayrıca bağlılığın işareti olarak verilir ve aşk sembolü sayılırdı. Dörtbin yıldan fazla Akdeniz ve Asya ülkelerinde yetiştirildiği bilinmektedir. Batı Asya ve tropikal ülkelerin meyvesi daha yumuşak ve daha suludur. 

Soğuk iklimlerde yetişen bu meyve, sarı renkli güzel görünümlü hoş kokulu ve ağırdır. Kabukları ve etli kısımları da serttir, yenildiğinde ağızda mayhoş bir tat bırakır. Sıcak ülkelerde ise kabukları daha yumuşaktır ve çiğ yenilebilir. Rengi yeşilden sarıya değişir ve tadı elma ile şeftali arasındadır. Pişirildiğinde çiğ yenildiğinden daha lezzetli ve hoş kokulu olur. İçerdiği yüksek pektinden dolayı reçel, pelte, şekerleme yapılır. Ekim ayından aralık ayına kadar marketlerde yer alır. Satın alırken büyük, sert ve sarı olanlar seçilir. Plastik torbaya sarılarak buzdolabında 2 ay saklanabilir.

Üzüm

ÜZÜM

Tanrıların sofralarından, 
Sezar'ın mutfağından masalarınıza: ÜZÜM…

Dünyanın en sevilen içeceklerinden birine hayat veren üzüm, üç binden
fazlarenk ve tadıyla taze yiyebileceğimiz en yaygın meyve olma özelliğini taşıyor.

Kurusundan bile faydalandığımız, sirke ve pekmez ürettiğimiz üzüm, eskiden efsanelerinmeyvesi ve tanrıların güç kaynağı olarak kabul edilirmiş. Şekeri ve mineralleri bol olan bir meyve için bu da doğal sanırız. 
C vitaminlerinden yoksun olmasına karşın, A ve B vitaminleri yönünden 
zengin olan üzümde ayrıca bol miktarda potasyum ve demir bulunuyor.

Üzümü satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, doğal yetiştirilmiş üzümleri tercih 
etmek olmalıdır. Taze, tıknaz, sert, ve parlak renkliler en güzel olanlarıdır. Yeşil üzüm alıyorsanız hafif sarımsı, kırmızımsı; siyah üzüm alıyorsanızkoyu renkli olmasına dikkat edin. 
Üzüm, biraz pudramsı bir görünüşle kendini belli eden bir parlaklıkta olmalıdır. Kurumuş kahverengi saplar, üzümün bayat olduğuna işaret eder.

Üzüm, mutlaka soğuk saklanmalıdır. Oda sıcaklığı üzümün yumuşamasına neden olur.
 

Çilek

MEYVE - ÇİLEK  


Mayıs için hoş kokusu ve tadıyla baharın müjdecisi olan çileği seçtik. Günümüzde gelişmiş seracılık sayesinde market ve manavlarda kolaylıkla bulabildiğimiz çilek tüm pasta ve tatlılarda kullanılır
Çileğin yaklaşık 600 çeşidi bilinmekte ve ülkemizde belli başlı 6 çeşidi yetiştirilmektedir. Bunlar iri meyveli frenk çileği, turfanda yetiştirilen sera çileği, aroması yüksek Arnavutköy çileği, genellikle reçel yapımında kullanılan Ereğli çileği, Bursa çileği ve ormanlarda yetişen yabani çilektir.

Mevsimi çok kısa süren çilek en dayanıksız meyvelerden biridir ve ancak 2 gün zor dayanır. Yıkamadan geniş bir çanak içinde buzdolabında saklanır. En iyisi çarşıdan alır almaz tüketmektir.

Çilek seçerken fazla beklememiş, parlak kırmızı, sapları yeşil ve canlı görünümlü olmalıdır. Büyüklüğü önemli değildir, taze olduktan sonra hepsi aynı tatlılığa ve sululuğa sahiptir.

Çilekler 1 yıla kadar dondurularak saklanabilir. Bunun için taze, sert ve olgun olanlarını önce buzlu suda iyice yıkamalı, sonra sapları çıkarılmalı birkaç kez iyice kağıt havlularla kurulanmalı ve havası mümkün olduğunca alınmış bir kapta dondurucuya yerleştirilmelidir.Çileklerin içine fazla su çekmemesi için yıkandıktan sonra hemen sapları ayıklanmalıdır.

Portakal

MEYVE - PORTAKAL

Sıcacık turuncu rengi, parlak kabuğu ve yuvarlak formuyla gerçek bir güneşi andıran portakal, kış aylarının vazgeçilmez ve en bilindik meyvesidir. Bugün elmadan sonra dünyanın en çok tüketilen meyvesi olan portakal, asırlar boyu az bulunan bu nedenle lüks lezzetler arasında yer almıştır. Hastalara şifa niyetine yedirilmiş, sofra dekorasyonunda kullanılmış, armağan olarak verilmiştir.
.
İlk çağların "altın elma"sı portakal, türüne göre az ya da çok kalın ve içi keseceklerle dolu beyaz kabukla kaplı, etli, sulu, tatlı bir meyvedir. Navel portakal, çekirdekli veya hemen hemen çekirdeksiz sarı portakal, kan portakalı, ekşi olmayan portakal olmak üzere başlıca dört gruba ayrılır.

Özel kokulu bir yağ içeren ve turunçgiller ailesinden kabul edilen bu meyvenin anavatanı Çin'dir. Daha sonra başta İspanya ve tüm Akdeniz ülkelerinde, Güney Afrika ve Amerika gibi sıcak bölgelerde üretilmeye başlanmıştır. Portakalın yafa ( şamutu ), washington navel portakalı, ince kabuklu, karın kısmı geniş meme portakalı, valensiya gibi türleri Türkiye'de Akdeniz bölgesinde özellikle Antalya ve İçel'de yetiştirilmektedir.

Portakal, besin değeri yönünden zengin ve sevilen bir meyvedir. Önemli bir askorbit asit kaynağıdır. Vitamin özellikle C vitamini yönünden oldukça zengin olan portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir. Genelde kabukları soyularak yenilen portakalın suyu da kendisi kadar yaygın tüketilir. Doğal haliyle içildiği gibi alkollü ve alkolsüz kokteyllerde de kullanılan meyve sularından biridir. Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır, serinletici içitlerin yapımında uçucu yağları çıkarılır.

Portakal, besin değeri yönünden zengin ve sevilen bir meyvedir. Önemli bir askorbit asit kaynağıdır. Vitamin özellikle C vitamini yönünden oldukça zengin olan portakal, soğuk algınlıklarında, nezle ve griplerde birebirdir. Genelde kabukları soyularak yenilen portakalın suyu da kendisi kadar yaygın tüketilir. Doğal haliyle içildiği gibi alkollü ve alkolsüz kokteyllerde de kullanılan meyve sularından biridir. Çok sayıda keseciklerle dolu olan kabuğundan parfüm, şeker sanayilerinde yararlanılır, serinletici içitlerin yapımında uçucu yağları çıkarılır.

Fransızların portakallı ördeğini bilmeyenimiz yoktur. Çiğ haliyle tüketilmesinin yanısıra reçeli , konservesi yapılan portakal günümüz mutfaklarında çokça kullanılan bir lezzet halini almıştır. Pasta, tatlı , reçel yapımında kullanılan portakal, özellikle Fransız mutfağında ve kümes hayvanlarıyla pişen yemeklerde çokça tercih ediliyor.

Kiraz

MEYVE - KİRAZ

Baharın en güzel habercilerinden biri kiraz ağacının çiçekleridir. Dünyanın en eski meyvelerinden kiraz rengi, küpe biçimindeki hoş şekliyle hepimizin en sevdiği meyvelerdendir.Gülgiller ailesinden olan kirazın latince ismi Prunus Avium ' dur.Doğu Avrupa ve batı Asya arasındaki bölgelerde yetişir.

Kirazın kırmızı, sarı pembemsi, alacalı ve bordo renkleri vardır. Ülkemizden yaygın çeşitleri karabodur, dalbastı ve napolyon'dur. Meyvesi iri ve kabuğu kırmızı olan napolyon; meyvesi çok iri kabuğu çok koyu bordo olan bing; eti açık sarı meyvesi orta irilikte kabuğu koyu ve ince sarı üstüne kırmızı alacalı karabodur, eti krem renginde olan dalbastı en iyi bilinenlerdir.

Süs kirazı olarak tanınan Uzakdoğu kökenli bazı kiraz çeşitleri de harika görünümleri nedeniyle yaygın olarak süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Bileşimindeki A ve C vitaminleri, düşük kalori değerleriyle aynı zamanda diyet yapanlarında sofralarından eksik etmemeleri gereken bir meyvedir. Kirazın sapları da halk arasında idrar söktürücü olarak kullanılır.

Kiraz alırken temiz, parlak ve hasarsız olmasına dikkat edin.Rengi koyu olanlar her zaman daha tatlıdır. Saklarken kirazın saplarını çıkarmazsanız ömrü daha uzun olur. Yıkamadan plastik bir kaba koyup buzdolabında saklayın ve daima yemeden hemen once yıkayın. Buzdolabından çıkarıp oda sıcaklığında 1-2 saat bekletirseniz tadı daha lezzetli olacaktır. 
Taze kirazların 2-4 gün içinde tüketilmesi gerekir. Kirazı ayrıca derin dondurucuda da saklayabilirsiniz.Bunun için kirazın çekirdeklerini çıkarmanız gerekir.Çekirdeklerini çıkarırken çok dikkat edin zira kiraz lekesini çıkarmanız zor olacaktır.

Kirazı genellikle taze olarak tüketiriz ancak reçelden kurabiyeye kadar birçok tarifte harika biçimi ,rengi ve tadı ile farklı güzellikler yaratmamızı sağlar.

Karpuzz

MEYVE - KARPUZ

Yaz sıcağında en lezzetli serinleme yollarından biri şüphesiz karpuz yemektir. Ya da hoş bir piknik, tatlı 
ve sulu bir karpuzla mükemmelleşir. Latince ismi Citrullus Vulgaris olan karpuz kabakgillerdendir. Anayurdu Afrika' nın tropikal bölgeleridir. Mısır' daki 
antik kalıntılardaki duvar resimlerinde karpuz resmedilmiştir. Daha sonra ticari gemilerle akdeniz ülkelerine yayılmıştır.

Bugün dünyada yaklaşık 500 çeşit karpuz yetişmektedir. Bunlar kabuğunun, çekirdeklerinin biçimine,rengine ve ağırlığına göre farklılık gösterir.
Karpuz mayıs ve eylül aylarında ancak özellikle temmuz ortasından ağustos sonuna kadar bol miktarda bulunur.

Tatlı ve sulu, olgun bir karpuz seçmek için birkaç noktaya dikkat etmeliyiz. Kabuğunun rengi parlak değil, mat olmalı ve tırnağınızla hafifçe kazıdığınızda yeşil kısım kolayca çıkmalıdır. Şekli simetrik olmalıdır. Toprağa oturan kısmının rengi açık sarı olmalı, beyaz veya yeşil olmamalıdır. Olgun karpuz oda sıcaklığında tutulmalıdır. Ancak çok uzun bir süre değil. Buzdolabında 1 hafta süreyle saklanabilir. 
Eğer kesmece karpuz alacaksanız içinin renginin parlak kırmızı, çekirdeklerinin de koyu kahverengi veya siyah renkte olmasına dikkat edin. Çekirdeksiz karpuz alıyorsanız dikkat edin. Çünkü çok fazla beyaz çekirdek karpuzun olgunlaşmadan toplandığını gösterir.

Karpuz bol miktarda C vitamini ve antioksidan özelliği ile çeşitli kanser türlerine karşı etkili olan Beta karoten içerir. İçerdiği yüksek potasyum kalp fonksiyonlarının ve kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olduğundan bağırsak hareketlerini düzenler ve bağırsak kanserini önlemede de rol oynar. Karpuz çekirdekleri de içinde bulunan Cucurbocitrin adlı madde ile kan basıncını düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Yağ ve kolestrol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri vardır. 

Kokteylll

MEYVE KOKTEYLİ

Malzemeler :
  350 gr üzüm
  4 adet şeftali 
  1 su bardağı vişne suyu
  1 adet limon suyu
  1 şişe soda 
  Buz parçaları


Hazırlanışı :

Üzüm ve şeftali suyunu sıkın. Vişne suyu ve sodayı ilave edip iyice karıştırın. Buz parçalarını iyice kırıp birlikte servis yapın. 


ÇİLEKLİ ŞEFTALİLİ KOKTEYL

Malzemeler :
  5 adet şeftali veya 3 
su bardağı şeftali suyu
  1 adet limon suyu 
  1/2 kilo çilek
  4 çorba kaşığı toz toz şeker
  8-10 parça buz

Hazırlanışı :
Çileklerin üzerine 3 çorba kaşığı toz şekeri döküp 15 dakika bekletin. Daha sonra çilekleri buz parçaları ile birlikte mikserden geçirin. Bu karışıma şeftali ve limon suyunu ilave edin. İyice karıştırın.

Bir çorba kaşığı toz şekeri temiz bir zemine dökün. Ağız kısmı limon suyuyla ıslatılmış kokteyl bardaklarını toz şekere batırın. Kokteylleri bardaklara bölüştürün.



10 Şubat 2009 Salı

Kayısı Serinliği, Portakal Bahçesi... birbirinden renkli vitamin deposu meyve suyu kokteyllerini denemeye ne dersiniz?

KEYİF KOKTEYLİ 

Tatlı, canlı ve zevkle içilebilecek kıpkırmızı bir meyve kokteyli. 

1 Ölçek Portakal suyu 
1 Ölçek Ananas suyu 
1 Ölçek Kayısı suyu 
1 Ölçek Vişne suyu 
½ Ölçek Limon suyu 


KAYISI SERİNLİĞİ 

Soğutulmuş kokteyl bardağına dökerek Kayısı Serinliğinin tadına varabilirsiniz. 

1 Ölçek Kayısı suyu 
1 Ölçek Portakal suyu 
¼ Ölçek limon suyu 


PORTAKAL BAHÇESİ 

Buzla da servis edebileceğiniz egzotik bir kokteyl. 

1 Ölçek Portakal 
1 Ölçek Şeftali 
½ Ölçek Mango 

ELMA PINARI 

Nefis kokulu bir kokteyl. 

6 Ölçek Elma suyu 
3 Ölçek Portakal suyu 
2 Ölçek Limon suyu 

Bahar patisi kokteyli

Kullanılan Malzemeler

2.8 lt gazoz (ginger ale)

1.2 lt ananas suyu

4 bardak şeker

5 muz

6 bardak su

355 ml portakal suyu

178 ml su

178 ml limonata

Yapım Şekli

Şekerle 6 bardak suyu 3 dakika kaynatıp soğutun. 


Muzları blendırdan geçirin ve bir kenarda bekletin. Su, limonata, portakal suyu, ananas suyu ezilmiş muz bir kapta karıştırın. En son soğuttuğunuz şurubu ekleyip iyice karıştırın. Karışımı en az 24 saat derin dondurucuda bekletin. Service yapmadan 1 saat önce dondurucudan çıkarın. Bir çatal yardımıyla gelişi güzel buz haline gelmis olan kokteyli parçalayın. Gazozu ekleyin ve karıştırın. Kokteylin içinde minik buzlar gezinince kokteyliniz hazır demektir. 


Not: 50 kişilik

Kırmızı Meyveli İçecek


Kullanılan Malzemeler

4 parca buz

100 gr light yogurt

100 gr ahududu

200 yaban mersini

2 portakalin suyu

birkac taze nane yapragi

Yapım Şekli

Meyveleri yikayip suzun. yogurt,buz parcalari,ahududu, yabanmersini ve portakal suyunu blenderden gecirin. Karisimi iki kadehe paylastirip taze nane yapraklariyla susleyin. Servis yapin...1 kadeh 4 kalori. (iki kisilik)

Elmalı Limonata


Kullanılan Malzemeler

4 su bardağı elma suyu

2 su bardağı basit şurup

1 su bardağı taze limon suyu

4 su bardağı su


Yapım Şekli

Basit şurubun yapılşı: 

4 su bardağı su ile 4 su bardağı şekeri tencerede 10 dakika kaynatıp soğutun. 


Tüm malzemeleri karıştırın. İster buzla servis yapın isterseniz sıcak olarak bir tarçın çubuğuyla servis yapın.




9 Şubat 2009 Pazartesi

Çeşitli Meyve Suları ve Faydaları




PORTAKAL SUYU
 
Bağışıklık sistemini güçlendirerek bizleri soğuk algınlığı ve gripten koruyan meyvelerin başında portakal gelir. İçerdiği C vitamini ve folik asit sayesinde öksürüğü azaltır. Bunların dışında da, portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller. Portakal suyunda bulunan yüksek miktardaki potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda cildin kuruyup kırışıklıkların oluşmasını da engeller. Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde portakal, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar.
 
 
VİŞNE SUYU
Ateşli hastalıklara karşı güçlü bir silah olan vişnede A vitamini ve potasyum bulunur. Ateşi düşürüp susuzluğu gideren vişne suyu, ateşli hastalıklardan sonra asitleşen kanı temizlemeye de yardımcı olur. Susuzluğu giderdiği gibi, vücutta biriken fazla suyun dışarı atılmasında da etkin rol oynar. Mide ve karaciğerin düzenli olarak çalışmasını sağlar.
 
Ayrıca, diyareyi keser ve idrar söktürücü özelliği vardır.
 

KAYISI SUYU
Grip ve soğuk algınlığına karşı bir başka silahımız olan kayısı, içerdiği A, B3 (Niasin) vitamini, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve fosfor sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir kansızlığa iyi gelir, kan yapımına yardımcı olur ve sinirleri gevşetip uyku getirir. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik erimesinin önlenmesine faydalıdır. Kayısı, doğal lif açısından çok zengin bir meyvedir. Lifli bir meyve olduğundan bağırsakları korur ve pekliğe iyi gelir. Kayısıda bulunan betakaroten ise, kanserin, özellikle akciğer kanserinin, kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesine yardımcı olur.
 




ELMA SUYU
Elma bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan B3(Niasin) ve E vitamini, potasyum ve bol miktarda pektin içerir. Kan şekerini kontrol altında tutan elma suyu baş ağrısına da iyi gelir. Ayrıca böbreklerin temizlenmesine yarar ve kolesterolü düşürür. Hastalanmamızda büyük rol oynayan bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar. Grip ve soğuk algınlığını tetikleyen bedensel ve zihinsel yorgunlukların giderilmesinde ise etkin rol oynar. Bunların dışında, romatizma, gut ve mide rahatsızlıklarının (Gastrit, Ülser) panzehiridir. Elma suyunun içindeki bitki besinleri, kalp ve akciğer kanseri rahatsızlıklarına yakalanma riskini azaltır. Damar sertliğini önler, kan basıncını düşürerek tansiyonun yükselmesine engel olur.


ŞEFTALİ SUYU
Şeftali içerdiği A, B3 (Niasin) ve C vitaminleriyle, folik asit, betakaroten, potasyum ile gribe karşı vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Vücutta A vitamini oluşturan temel madde olan betakaroten, şeftalide çok zengin miktarda bulunur. Ayrıca antioksidan özelliği ile toksit maddelerin vücuda vereceği zararları önler. Sinir sistemi üzerinde olumlu etki yapar, uykusuzluğu giderir. Sindirim sistemini çalıştıp hazmı kolaylaştıran şeftali aynı zamanda böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar ve iyi bir idrar sökücüdür.



ÜZÜM SUYU 
Uzmanlar tarafından sihirli iksir ve bitki sütü olarak da adlandırılan doğal kalkanlarımızdan üzüm suyu, bileşimindeki zengin vitamin ve mineral maddeler vücudun günlük ihtiyacını karşılayabilecek özelliktedir. Bol miktarda A ve C vitaminleri, mineraller en çok da demir ile potasyum içeren üzüm suyu vücudun hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağlar. Antioksidan özellikli olduğu için cildin yaşlanmasını geciktirir. Kan yapıcı özelliğinin yanı sıra romatizma ve mafsal ağrılarına iyi gelen üzüm suyu, kalp sistemini düzenler, bedensel ve zihinsel yorgunlukları giderir.

 
Sonbahar, kış aylarında daha çok gereksinim duyduğumuz enerjiyi ise vücut tarafından kolayca özümsenen basit şekerleri sayesinde üzüm suyundan alabiliriz. Ayrıca içerdiği diyet lifleri sayesinde bağırsakları yumuşatıcı ve idrar söktürücü özelliği ile organizmayı toksinlerden arındırıp temizler.
 

DOMATES SUYU 
Domates içerdiği C ve E vitaminleri, potasyum ve diğer mineralleri ile, insan sağlığı için oldukça yararlı bir sebzedir. Domates suyunda bol miktarda bulunan C vitamini ve bir antioksidan olan likopen, grip virüsüne karşı bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu grip ve nezleden korur. Ayrıca likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan bir maddedir. Hazmı kolaylaştırıcı ve vücudun su tutmasını önleyici özelliğe sahiptir. Kan basıncının düşürülmesinde de etkilidir. Bir bardak domates suyu ve bir adet çiğ yumurta ile hazırlanan karışım fazla miktarda sistein içerir ve zararlı maddelerin vücuttan atılmasını hızlandırır.
 

Daha sağlıklı olmanın yolu: Meyve ve sebze suları

Daha sağlıklı olmanın yolu: Meyve ve sebze suları

Meyve, sebze ve çeşitli bitkilerin sularını içmek yalnızca lezzetli bir keyif değil aynı zamanda daha taze sebze ve meyve tüketmenin bir yoludur. Öte yandan vücudumuza kolay sindirilebilir yüksek kalitede besin sağlar. Bu besinler pek çok seviyede sağlığımızı korur ve destekler. Bu suları günlük olarak tüketin, faydalarını hemen hissedeceksiniz.



En etkili beslenme yolu
Meyve ve sebze suları vücudumuz için inanılmaz derecede besin kaynaklarıdır. Durduk yere 2 kilo sebze ve meyve yemek zordur, fakat aynı miktarda sebze ve meyvenin sularını içmek kolaydır ve aynı besin değerine sahiptir. "Hayat suyu" diye de adlandırabileceğimiz bu sular doğrudan sindirim sistemimizden kan dolaşımımıza geçer ve oradan da hücrelerimize ulaşır.
Vücudunuza bir mola aldırın
Vücudumuz sıvı gıdaları katı gıdalardan daha kolay sindirir. En taze çiğ sebze ve meyve diyetlerinde bile vücudumuz bu gıdaları sindirerek besinleri almak için çok miktarda enerjiye ihtiyaç duyar. Böylece vücudumuz kendini iyileştirmek ve yeniden yapılandırmak için depoladığı enerjiyi harcamış olur. Sıvı besinler ise kolaylıkla emilir, vücuttaki enerji seviyesini korur ve sindirim sistemimizin ihtiyaç duyduğu dinlenmeyi sağlar.
Detoks ve tedavi
Vücudumuzda bulunan enerji hücrelerimizin onarılması ve yenilenmesi için kullanılır, aynı zamanda da atıkları ve arınma sonucu oluşan dışkıları temizlemeye yarar. Meyve ve sebze sularında bulunan vitaminler, mineraller, bitkisel besinler ve enzimler sağlıtlı bir bedenin anahtarıdır. Bu nedenle de meyve ve sebze suyu kürüne dayalı gıda rejimleri, pekçok besinle tedavi yöntemleri ve arınma programlarının esas unsurudur.
Vücudun ihtiyacı olan suyu sağlar ve alkalize eder
Meyve ve sebze suyu içmek bütün hücrelerimizin sıvıya kavuşmasının, suyla buluşmasının en etkili yoludur. Bu sular elektrolitlerce zengindir ve bunlar hücrelerimizin sağlıklı sıvıyı alıp, atıklardan temizlenmelerini sağlarlar. Enzimler bu süreci sağladıkları enerjiyle desteklerler. Vücuttaki sıvıyı alkalize eden organik mineraller bedenimizi temizler ve yaşlanmayı geciktirir.
En iyi sebze ve meyve suları hangileridir?
Farklı suların farklı faydaları vardır. Sebze suları daha fazla alkali mineral içerirler ve meyve sularına oranla daha az şeker ihtiva ederler. Bu nedenle daha sık tüketilmelidirler.
Meyve ve sebze suyu hazırlarken mümkün olduğunca organik ürün kullanın.
Salatalık suyu hücrelerin temizlenmesini sağlayan potasyum içerir.
Lifli yeşilliklerin suyu yüksek miktarda kalsiyum, magnezyum ve demir içerir. Bu sulara bir tutam zencefil, limon ya da yeşil limon suyu ilave edin.
Tatlı bir şeyler isterseniz, karpuz suyu, çekirdekleriyle birlikte çinko veselenyum açısından zengindir.
Elma, armut ve orman meyvelerinin suları yüksek antioksidan özelliğine sahiptirler, fakat içeriğindeki şeker miktarı nedeniyle suyla bir miktar seyreltmekte fayda vardır.
Havuç ya da kökbektilerin sularını az kullanın. Bu çok tatlı sebzelerin içerdiği yüksek miktarda şeker, pankreasınızda birikebilir ve kandaki şeker seviyesini yükseltebilir.
Konserve ya da şişelenmiş meyve ve sebze suları genellikle pastörize edilmiştir; hayati enzimleri ve besin değerlerini kaybetmişlerdir. Üstelik çoğunlukla şeker ve koruyucu katkılıdırlar. Vücutta asit oluşumuna neden olurlar.
Meyve ve sebze sularını ne zaman içmeliyiz?
Salatalık veya karpuz suyu sabahları içildiğinde ferahlama sağlar, diğer meyve sularını seyreltici olarak da kullanılabilir. Yeşil sebze suları gün boyunca salatalıkla veya bir miktar armutla tatlandırılarak içilirse vücudun alkali ortamını destekler. Yemeklerden 1 saat önce veya 2 saat sonra istediğiniz sebzelerin suyunu içebilirsiniz. Seyreltilmiş meyve sularını daha sınırlı için, karpuz suyunu ise yalnızca sabahları için. Meyve ve sebze suları bekletilmeden, sıkıldıktan hemen sonra içilmelidir, aksi takdirde besin değerini kaybeder.
Bir meyve-sebze sıkacağı satın alın
Kullandığınız meyve-sebze sıkacağının kalitesi çıkardığınız suyun kalitesini de etkiler. Meyvenin ve sebzeyi ezerek suyunu santrifüj kuvveti ile sıkan tek ya da çift dişli olanını tercih edin. Meyve ve sebze sıkacaklarının ısısı ve elektriği hassas bitki enzimlerine zarar verebilir, vücudumuza giden besini azaltabilir. Temizlemesinin kolay olması da önemlidir, böylece daha kolay ve sık kullanabilirsiniz.
Bugün başlayın! Faydalarını hemen farkedeceksiniz: Daha fazla enerji, daha güçlü bir bağışıklık sistemi ve daha iyi kilo yönetimi. Sağlığınızı güçlendirmenin lezzetli bir yolu!

MEYVELERİN BÜYÜLÜ DÜNYASI

Meyvelerin aslında bitkilerin tohumu olduğunu biliyor muydunuz? Meyveler barındırdıkları vitamin, şeker, madensel maddeler ve su sebebi ile sağlık için "olmazsa olmaz"lar arasındadır. Ama buna rağmen çok az meyve yeriz. Meyve yeme bir alışkanlığa dönüştürülmelidir. Bunu nasıl yapabiliriz? Aldığımız meyveleri genellikle yıkamaya üşendiğimizden ya da buzdolabından çıkarmaya üşendiğimizden yemeyiz. Oysa meyveleri yıkayarak evimizin en çok kullandığımız köşelerine bir çanak içinde koyarsak onları yemeyi daha çabuk hatırlarız.
 
Tek bir meyve yemek de hiç meyve yememekle eşdeğer tutulabilir. Bu sebeple olabildiğince farklı meyveleri aynı gün içinde tüketmeliyiz. Muz meyveler arasında genellikle en cazip olanlardandır. Ama muz ölçülü tüketilmelidir. Zengin içeriği ve zor sindirimi sebebi ile aşırı muz tüketimi bedenimizi yorar, sindirim sistemimizi ağırlaştırır.
 
Mümkün olduğunca meyveleri kabukları ile yemeliyiz. Elma, armut hatta şeftali gibi meyveleri halk arasında soymak bir adet olsa da bu adeti hızla unutmalıyız.
 
Aslında bütün bitkilerin meyvesi vardır. Bu anlamda salatalık, patates de bir meyvedir. Meyve kavramımızı sadece dar anlamda tutmamalıyız. Salatalığı, domatesi, çiğ patatesi de meyve olarak yemek yerinde olacaktır.
 
Meyveler içerdiği maddeler ile metobolizmamızı düzenler, cildimize dinginlik ve seneklik kazandırır. Vitamin gereksinimimizi önemli ölçüde karşılayarak hücre işçilerinin çalışmalarını kolaylaştırır.
 
Meyvelerin kalori değerleri ;
Ananas 100 gr. 53
Armut 1 adet 70
Avokado (orta boy) 190
Çilek 100 gr. 26
Elma (orta boy) 60
Erik 1 adet 18
Greyfurt (1 adet orta boy) 60
Karpuz (1 ince dilim) 300 gr. 55
Kavuz (300 gr.) 1 dilim 40
Kayısı (1 adet) 8
Kiraz (100 gr.) 40
Kivi (1 adet orta boy) 34
Limon ( 1 adet orta boy) 15
Mandalina (1 adet orta boy) 50
Mango (1 adet orta boy) 73
Muz (orta boy) 100
Nektarin 100 gr. 46
Portakal (1 adet orta boy) 50
Şeftali 1 adet 60
Taze Hurma (1 adet) 15
Taze İncir 100 gr. 41
Kuru İncir 100 gr. 59
Üzüm 100 gr. 57

Mutfaktaki eczaneniz: Vitaminler

Vücudumuza hergün yeteri kadar vitamin alamazsak, kendimizi yorgun, halsiz ve bitkin hissederiz. Ayrıca bağışıklık sistemimizde meydana gelebilecek güçsüzlükler, hastalıklara karşı daha da savunmasız bir hale gelmemize neden olabilir.

Aslında basit anlamıyla vitaminler, normal yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan, yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunan basit yapılı bileşiklerdir. Vücut fonksiyonunun düzenlenmesinde ve devamlılığında önemli rol oynarlar. Yağda ve suda eriyenler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Yağda eriyenler A - D - E - K vücutta depolandığı için hergün almaya gerek yoktur. Suda eriyenler B - C ise depolanmazlar, fazlası dışarı atılır. 

Vücudumuza hergün yeteri kadar vitamin alamazsak, kendimizi yorgun, halsiz ve bitkin hissederiz. Ayrıca bağışıklık sistemimizde meydana gelebilecek güçsüzlükler, hastalıklara karşı daha da savunmasız bir hale gelmemize neden olabilirler. Tükettiğimiz besinlerde, özellikle taze sebze ve meyvelerde günük vitamin ihtiyacımızı karşılamamıza yetecek kadar vitamin bulunur. Ancak besinlerdeki vitaminler, kimi zaman yanlış pişirme, kimi zaman da yanlış muhafaza yöntemleri nedeniyle kayba uğrar. Vitamin kalıplarını önlemek için, besinleri uzun süre pişirmemeye, pişirdikten sonra fazla bekletmeden tüketmeye özen göstermemiz gerekir.

Besinlerde bulunan doğal vitaminlerin dışında, sentetik yoldan labratuvarlarda üretilen vitaminler olduğunu da biliyoruz. Ancak, besinlerden alman doğal vitaminler labratuvarlarda alınan sentetik vitaminlerden her zaman daha güçlüdür, bu nedenle de, vitaminlerin doğal yollardan alınmasında fayda vardır.

Hangi vitamin hangi besinde bulunur?

A VİTAMİNİ
Çocukların büyümesine yardımcı olur. Yangılara karşı bedenin direncini sağlar. Gözü korur, besler ve iyi çalışmasını güvence altına alır. Bulunduğu besinlerden bazıları şöyledir: 
Süt, koyun eti, yumurta, balık, dana eti, tavuk eti ve av hayvanlarının eti, kuşkonmaz, patlıcan, tereyağı, havuç, kereviz, lahana, karnıbahar, hurma, ıspanak, ekmek, hamurişleri, çilek, taze fasulye, mercimek, kavu, şalgam, portakal, greyfurt, maydanoz, armut, elma, patates ve domates.

B(1) VİTAMİNİ
Gelişmeyi sağlar, sindirimi kolaylaştırır. Meyve şekerlerinin özümlenmesine yardımcı olur. Salgı bezlerinin faaliyetini arttırır. Şu besinlerde bulunur: 
Süt, taze sebzeler, mercimek, bira mayası, koyun eti, fındık, ceviz, yumurta, portakal, ekmek, hamurişleri, nohut, balık, dana eti, kepek, sakatat, kuzu eti, sığır eti, muz, havuç, kestane, lahana, karnıbahar, un.

B(2) VİTAMİNİ
Şekerin özümlenmesini sağlar. Sinir sistemini düzene sokar. Solunum sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Şu besinlerde bulunur: 
Süt, peynir, taze ve kuru sebzeler, bira mayası, koyun eti, yumurta, ceviz, fındık, ekmek, balık, patates, dana eti, salatalık, sakatat, badem, sığır eti, un.

B(6) VİTAMİNİ
Dokuların yenileşmesini sağlar. Karaciğerin dostudur. Sinir sistemini düzene sokar. Cildin parlaklığı ve gerginliğini sağlar. Şu besinlerde bulunur: 
Et, süt, bira mayası, koyun eti, yumurta, portakal, armut, nohut, dana eti, yeşil salatalıklar, muz, lahana, ıspanak, karaciğer, ekmek, hamurişleri, taze ve kuru fasulye.

C VİTAMİNİ
Kemiklerin ve dişlerin gelişmesini sağlar. Büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. Kanı zehirlerden temizler. Tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını azaltır. Böbreküstü bezlerinin çalışmasını arttırarak erkeğin erkeklik gücünü sürdürmesini sağlar. Organizmayı grip, nezle gibi hastalıklara karşı dirençli kılar.

D VİTAMİNİ
Kemikleşmeyi sağlar. Kandaki fosfor ve kalsiyum miktarını yükseltir. Şu besinlerde bulunur: 
Sucuk, balık ve su ürünleri, tereyağı, peynir, istiridye, süt.

E VİTAMİNİ
Vücudumuz için hayati önem taşıyan E vitamini yağda eriyen vitamin türlerindendir. Iısıya ve yoğun pişirmeye karşı dayanıklı bir yapı sergiler. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Retina gelişimi için önemli bir oynar. Katarak yapıcı etkilere karşı önemli bir koruyucu biridir. Vücuda alınan ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı toksinlere karşı koruma sağlar. Virüslerden kaynaklanan hastalıklara karşı vücudun direncini yükseltir. Bağışıklık sistemi için önemli vitaminlerden biridir. Yapılan araştırmalar E vitamininin yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının önlenmesinde olumlu etkisi olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi de bulunur. Toksin maddelerin vücutta yarattığı tahribatı da azalttığı ortaya çıkmıştır. Kırmızı kan hücrelerinin sağlıklı gelişimi ve çoğalması için gereklidir. Kalbe yararlı olan HDL kolesterol oranını yükseltip, zararlı olan LDL kolesterolünü azaltır. Kandaki kolesterol oranını dengeye sokar. Kaslar ve cilt sağlığı için de önemli bir vitamindir. Hava kirliliğinden dolayı akciğerde ve ağızda oluşan olumsuz etkiyi azaltır. Kalp krizine, kansere, Alzheimer’e, katarakta karşı koruyuculuğu olduğu üzerinde ciddi veriler toplansa da, henüz bu konudaki yararlan kanıtlanmamıştır. 
Buğday, pirinç, mısır, darı, çavdar, marul, soya, yerfıstığı, kabak çekirdeği, badem, susam, ceviz, zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı, pamukyağı ve yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur.
MEYVELERİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
Meyvelerin aslında bitkilerin tohumu olduğunu biliyor muydunuz? Meyveler barındırdıkları vitamin, şeker, madensel maddeler ve su sebebi ile sağlık için "olmazsa olmaz"lar arasındadır. Ama buna rağmen çok az meyve yeriz. Meyve yeme bir alışkanlığa dönüştürülmelidir. Bunu nasıl yapabiliriz? Aldığımız meyveleri genellikle yıkamaya üşendiğimizden ya da buzdolabından çıkarmaya üşendiğimizden yemeyiz. Oysa meyveleri yıkayarak evimizin en çok kullandığımız köşelerine bir çanak içinde koyarsak onları yemeyi daha çabuk hatırlarız.
 
Tek bir meyve yemek de hiç meyve yememekle eşdeğer tutulabilir. Bu sebeple olabildiğince farklı meyveleri aynı gün içinde tüketmeliyiz. Muz meyveler arasında genellikle en cazip olanlardandır. Ama muz ölçülü tüketilmelidir. Zengin içeriği ve zor sindirimi sebebi ile aşırı muz tüketimi bedenimizi yorar, sindirim sistemimizi ağırlaştırır.
 
Mümkün olduğunca meyveleri kabukları ile yemeliyiz. Elma, armut hatta şeftali gibi meyveleri halk arasında soymak bir adet olsa da bu adeti hızla unutmalıyız.
 
Aslında bütün bitkilerin meyvesi vardır. Bu anlamda salatalık, patates de bir meyvedir. Meyve kavramımızı sadece dar anlamda tutmamalıyız. Salatalığı, domatesi, çiğ patatesi de meyve olarak yemek yerinde olacaktır.
 
Meyveler içerdiği maddeler ile metobolizmamızı düzenler, cildimize dinginlik ve seneklik kazandırır. Vitamin gereksinimimizi önemli ölçüde karşılayarak hücre işçilerinin çalışmalarını kolaylaştırır.
 
Meyvelerin kalori değerleri ;
Ananas 100 gr. 53
Armut 1 adet 70
Avokado (orta boy) 190
Çilek 100 gr. 26
Elma (orta boy) 60
Erik 1 adet 18
Greyfurt (1 adet orta boy) 60
Karpuz (1 ince dilim) 300 gr. 55
Kavuz (300 gr.) 1 dilim 40
Kayısı (1 adet) 8
Kiraz (100 gr.) 40
Kivi (1 adet orta boy) 34
Limon ( 1 adet orta boy) 15
Mandalina (1 adet orta boy) 50
Mango (1 adet orta boy) 73
Muz (orta boy) 100
Nektarin 100 gr. 46
Portakal (1 adet orta boy) 50
Şeftali 1 adet 60
Taze Hurma (1 adet) 15
Taze İncir 100 gr. 41
Kuru İncir 100 gr. 59
Üzüm 100 gr. 57