9 Şubat 2009 Pazartesi

Mutfaktaki eczaneniz: Vitaminler

Vücudumuza hergün yeteri kadar vitamin alamazsak, kendimizi yorgun, halsiz ve bitkin hissederiz. Ayrıca bağışıklık sistemimizde meydana gelebilecek güçsüzlükler, hastalıklara karşı daha da savunmasız bir hale gelmemize neden olabilir.

Aslında basit anlamıyla vitaminler, normal yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan, yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunan basit yapılı bileşiklerdir. Vücut fonksiyonunun düzenlenmesinde ve devamlılığında önemli rol oynarlar. Yağda ve suda eriyenler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Yağda eriyenler A - D - E - K vücutta depolandığı için hergün almaya gerek yoktur. Suda eriyenler B - C ise depolanmazlar, fazlası dışarı atılır. 

Vücudumuza hergün yeteri kadar vitamin alamazsak, kendimizi yorgun, halsiz ve bitkin hissederiz. Ayrıca bağışıklık sistemimizde meydana gelebilecek güçsüzlükler, hastalıklara karşı daha da savunmasız bir hale gelmemize neden olabilirler. Tükettiğimiz besinlerde, özellikle taze sebze ve meyvelerde günük vitamin ihtiyacımızı karşılamamıza yetecek kadar vitamin bulunur. Ancak besinlerdeki vitaminler, kimi zaman yanlış pişirme, kimi zaman da yanlış muhafaza yöntemleri nedeniyle kayba uğrar. Vitamin kalıplarını önlemek için, besinleri uzun süre pişirmemeye, pişirdikten sonra fazla bekletmeden tüketmeye özen göstermemiz gerekir.

Besinlerde bulunan doğal vitaminlerin dışında, sentetik yoldan labratuvarlarda üretilen vitaminler olduğunu da biliyoruz. Ancak, besinlerden alman doğal vitaminler labratuvarlarda alınan sentetik vitaminlerden her zaman daha güçlüdür, bu nedenle de, vitaminlerin doğal yollardan alınmasında fayda vardır.

Hangi vitamin hangi besinde bulunur?

A VİTAMİNİ
Çocukların büyümesine yardımcı olur. Yangılara karşı bedenin direncini sağlar. Gözü korur, besler ve iyi çalışmasını güvence altına alır. Bulunduğu besinlerden bazıları şöyledir: 
Süt, koyun eti, yumurta, balık, dana eti, tavuk eti ve av hayvanlarının eti, kuşkonmaz, patlıcan, tereyağı, havuç, kereviz, lahana, karnıbahar, hurma, ıspanak, ekmek, hamurişleri, çilek, taze fasulye, mercimek, kavu, şalgam, portakal, greyfurt, maydanoz, armut, elma, patates ve domates.

B(1) VİTAMİNİ
Gelişmeyi sağlar, sindirimi kolaylaştırır. Meyve şekerlerinin özümlenmesine yardımcı olur. Salgı bezlerinin faaliyetini arttırır. Şu besinlerde bulunur: 
Süt, taze sebzeler, mercimek, bira mayası, koyun eti, fındık, ceviz, yumurta, portakal, ekmek, hamurişleri, nohut, balık, dana eti, kepek, sakatat, kuzu eti, sığır eti, muz, havuç, kestane, lahana, karnıbahar, un.

B(2) VİTAMİNİ
Şekerin özümlenmesini sağlar. Sinir sistemini düzene sokar. Solunum sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Şu besinlerde bulunur: 
Süt, peynir, taze ve kuru sebzeler, bira mayası, koyun eti, yumurta, ceviz, fındık, ekmek, balık, patates, dana eti, salatalık, sakatat, badem, sığır eti, un.

B(6) VİTAMİNİ
Dokuların yenileşmesini sağlar. Karaciğerin dostudur. Sinir sistemini düzene sokar. Cildin parlaklığı ve gerginliğini sağlar. Şu besinlerde bulunur: 
Et, süt, bira mayası, koyun eti, yumurta, portakal, armut, nohut, dana eti, yeşil salatalıklar, muz, lahana, ıspanak, karaciğer, ekmek, hamurişleri, taze ve kuru fasulye.

C VİTAMİNİ
Kemiklerin ve dişlerin gelişmesini sağlar. Büyümeye ve gelişmeye yardımcı olur. Kanı zehirlerden temizler. Tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını azaltır. Böbreküstü bezlerinin çalışmasını arttırarak erkeğin erkeklik gücünü sürdürmesini sağlar. Organizmayı grip, nezle gibi hastalıklara karşı dirençli kılar.

D VİTAMİNİ
Kemikleşmeyi sağlar. Kandaki fosfor ve kalsiyum miktarını yükseltir. Şu besinlerde bulunur: 
Sucuk, balık ve su ürünleri, tereyağı, peynir, istiridye, süt.

E VİTAMİNİ
Vücudumuz için hayati önem taşıyan E vitamini yağda eriyen vitamin türlerindendir. Iısıya ve yoğun pişirmeye karşı dayanıklı bir yapı sergiler. Göz sağlığı için hayati önem taşır. Retina gelişimi için önemli bir oynar. Katarak yapıcı etkilere karşı önemli bir koruyucu biridir. Vücuda alınan ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı toksinlere karşı koruma sağlar. Virüslerden kaynaklanan hastalıklara karşı vücudun direncini yükseltir. Bağışıklık sistemi için önemli vitaminlerden biridir. Yapılan araştırmalar E vitamininin yaşlanmaya bağlı hafıza kayıplarının önlenmesinde olumlu etkisi olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi de bulunur. Toksin maddelerin vücutta yarattığı tahribatı da azalttığı ortaya çıkmıştır. Kırmızı kan hücrelerinin sağlıklı gelişimi ve çoğalması için gereklidir. Kalbe yararlı olan HDL kolesterol oranını yükseltip, zararlı olan LDL kolesterolünü azaltır. Kandaki kolesterol oranını dengeye sokar. Kaslar ve cilt sağlığı için de önemli bir vitamindir. Hava kirliliğinden dolayı akciğerde ve ağızda oluşan olumsuz etkiyi azaltır. Kalp krizine, kansere, Alzheimer’e, katarakta karşı koruyuculuğu olduğu üzerinde ciddi veriler toplansa da, henüz bu konudaki yararlan kanıtlanmamıştır. 
Buğday, pirinç, mısır, darı, çavdar, marul, soya, yerfıstığı, kabak çekirdeği, badem, susam, ceviz, zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı, pamukyağı ve yeşil sebzelerde bol miktarda bulunur.
MEYVELERİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
Meyvelerin aslında bitkilerin tohumu olduğunu biliyor muydunuz? Meyveler barındırdıkları vitamin, şeker, madensel maddeler ve su sebebi ile sağlık için "olmazsa olmaz"lar arasındadır. Ama buna rağmen çok az meyve yeriz. Meyve yeme bir alışkanlığa dönüştürülmelidir. Bunu nasıl yapabiliriz? Aldığımız meyveleri genellikle yıkamaya üşendiğimizden ya da buzdolabından çıkarmaya üşendiğimizden yemeyiz. Oysa meyveleri yıkayarak evimizin en çok kullandığımız köşelerine bir çanak içinde koyarsak onları yemeyi daha çabuk hatırlarız.
 
Tek bir meyve yemek de hiç meyve yememekle eşdeğer tutulabilir. Bu sebeple olabildiğince farklı meyveleri aynı gün içinde tüketmeliyiz. Muz meyveler arasında genellikle en cazip olanlardandır. Ama muz ölçülü tüketilmelidir. Zengin içeriği ve zor sindirimi sebebi ile aşırı muz tüketimi bedenimizi yorar, sindirim sistemimizi ağırlaştırır.
 
Mümkün olduğunca meyveleri kabukları ile yemeliyiz. Elma, armut hatta şeftali gibi meyveleri halk arasında soymak bir adet olsa da bu adeti hızla unutmalıyız.
 
Aslında bütün bitkilerin meyvesi vardır. Bu anlamda salatalık, patates de bir meyvedir. Meyve kavramımızı sadece dar anlamda tutmamalıyız. Salatalığı, domatesi, çiğ patatesi de meyve olarak yemek yerinde olacaktır.
 
Meyveler içerdiği maddeler ile metobolizmamızı düzenler, cildimize dinginlik ve seneklik kazandırır. Vitamin gereksinimimizi önemli ölçüde karşılayarak hücre işçilerinin çalışmalarını kolaylaştırır.
 
Meyvelerin kalori değerleri ;
Ananas 100 gr. 53
Armut 1 adet 70
Avokado (orta boy) 190
Çilek 100 gr. 26
Elma (orta boy) 60
Erik 1 adet 18
Greyfurt (1 adet orta boy) 60
Karpuz (1 ince dilim) 300 gr. 55
Kavuz (300 gr.) 1 dilim 40
Kayısı (1 adet) 8
Kiraz (100 gr.) 40
Kivi (1 adet orta boy) 34
Limon ( 1 adet orta boy) 15
Mandalina (1 adet orta boy) 50
Mango (1 adet orta boy) 73
Muz (orta boy) 100
Nektarin 100 gr. 46
Portakal (1 adet orta boy) 50
Şeftali 1 adet 60
Taze Hurma (1 adet) 15
Taze İncir 100 gr. 41
Kuru İncir 100 gr. 59
Üzüm 100 gr. 57

Hiç yorum yok: